"Sihir gibi harikalarıyla Kur'ân'ın mu’cizekâr hakikatleriyle muaraza ettiği için" ifadesini izah edip misal verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İkinci kısım felsefe, dalâlete ve ilhada ve tabiat bataklığına düşürmeye vesile olduğu gibi, sefahet ve lehviyat ile gaflet ve dalâleti netice verdiğinden ve sihir gibi harikalarıyla Kur'ân'ın mucizekâr hakikatleriyle muaraza ettiği için, Risale-i Nur ekser eczalarında mizanlarla ve kuvvetli ve burhanlı muvazenelerle, felsefenin yoldan çıkmış bu kısmına ilişiyor, tokatlıyor; müstakim, menfaattar felsefeye ilişmiyor. Onun için mektepliler Risale-i Nur'a itirazsız, çekinmeyerek giriyorlar ve girmelidirler."
"Fakat gizli münafıklar nasıl ki bir kısım hocaları bütün bütün mânâsız ve haksız bir tarzda ehl-i medresenin ve hocaların hakikî malı olan Risale-i Nur aleyhinde istimal ettikleri gibi, bazı felsefecilerin enaniyet-i ilmiyelerini tahrik edip, Nurlar aleyhinde istimal etmek ihtimâline binaen, bu hakikati Asâ-yı Mûsâ ve Zülfikar mecmualarının başında yazılsa münasip olur."(1)
Felsefenin sihirlerinden maksat, dış cephesi ile cazibedar, zahiren tantanalı olmasına kinayedir. Felsefe, zahiren cazibedar, gösterişli, hakikatte içi boş ve kof bir meslektir. İşte felsefede insanların aklını büyüleyen ve kendine meftun eden şey, dış yüzünün bu tantanası ve büyüleyici görüntüsüdür. Felsefenin bu büyüleyici dış yüzüne aldananlar, imanını kaybediyor.
Diğer bir mana olarak insanlar içinde meşhur olan falcılık, hazcılık, büyü, sihir, ispritizma gibi cazibedar fitne ve günahların hammaddesi ve esası felsefeye dayanıyor. Yani her birinin arka cephesinde bir felsefi ekol bulunuyor. Mesela ispritizma ve medyumluk işinin arka cephesinde spiritualist (ruhçu) felsefe vardır.
(1) bk. Emirdağ Lâhikası-I, 134. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü