Birinci Sual

İçerikler


  1. "Sahabelerin velayeti, velayet-i kübra denilen, veraset-i nübüvvetten gelen, berzah tarikine uğramayarak, doğrudan doğruya zahirden hakikate geçip akrebiyet-i İlahiyenin inkişafına bakan bir velayettir ki,.." İzah eder misiniz?

  2. "Harikaları az, fakat meziyatı çoktur." Buradaki "meziyatlar" ne olabilir, nasıl açıklayabiliriz?

  3. "Evliyanın kerametleri ise, ekserisi ihtiyari değil... Sahabeler ise, sohbet-i nübüvvetin inikasıyla ve incizabıyla ve iksiriyle tarikattaki seyrü sülûk daire-i azimesinin tayyına mecbur değildirler." İzah eder misiniz?

  4. "Bir kademde ve bir sohbette, zahirden hakikate geçebilirler." Bilhassa "zahirden hakikate" geçmeyi izah eder misiniz?

  5. "Biri, bir sene gezip dolaşıp ta o geceye gelmektir. Bu kurbiyeti kazanmak için bir sene mesafeyi tayyetmek lazım gelir. Şu ise, ehl-i sülûkün mesleğidir ki, ehl-i tarikatin çoğu bununla gider." İzah eder misiniz, "bir sene" nasıl anlaşılabilir?

  6. "Zamanla mukayyet olan cism-i maddi gılafından sıyrılıp tecerrüdle ruhen yükselip, dün geceki Leyle-i Kadri öbür gün leyle-i îyd ile beraber,.." cümlesini izah eder misiniz?

  7. "Hissiyat-ı insaniye ruh derecesine çıktığı vakit, o hazır zaman genişlenir." cümlesini nasıl anlamalıyız? Zaman yetmiyor, her mümin için de zamanın genişlemesini ve bu hissiyat-ı insaniyenin ruh derecesine çıkması nasıl olur?

  8. "Başkalarına nisbeten mazi ve müstakbel olan vakitler, ona nisbeten hazır hükmündedir." izah eder misiniz? "Sahabelerin hepsi maziye nüfuz, istikbale hulul edebilirdi." diyebilir miyiz?

  9. "O hadisata sebebiyet veren ve fesadı çeviren birkaç Yahudiden ibaret değildir ki, onları keşfetmekle fesadın önü alınsın..." Devamıyla izah eder misiniz?

  10. "Muhtelif milletlerin İslamiyete girmeleriyle, birbirine zıt ve muhalif çok cereyanlar ve efkâr karıştı. Bahusus, bazıların gurur-u millileri Hazret-i Ömer’in (r.a.) darbeleriyle dehşetli yaralandığından, seciyeten intikama fırsat beklerlerdi." İzah?

  11. On Beşinci Mektup'taki Hz. Ömer ve Hz. Yakup ile alakalı bölümleri biraz açar mısınız?

  12. "Bizim halimiz şimşekler gibidir; bazen görünür, bazen saklanır." Şimşek her zaman görünmüyor mu, konuyla şimşeğin alakasını açar mısınız?

  13. "İnsan her ne kadar fail-i muhtar ise de meşiet-i İlahiye asıldır, kader hâkimdir. Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri verir, hükmünü icra eder. Kader söylese, iktidar-ı beşer konuşmaz, ihtiyar-ı cüz’î susar." İzah eder misiniz?

  14. "Kader gelince göz kör olur." Kader ilim nevinden olduğuna göre, kaderin hükmü geldiğinde insanın âdeta iradesi elinden alınmışçasına tesir altında kalarak bir fiili işlemesini nasıl anlamalıyız?

  15. "Kader söylese, iktidar-ı beşer konuşmaz, ihtiyar-ı cüz’î susar." ifadesini cüz'î ihtiyariyenin sıfırlanması şeklinde mi anlamalıyız? İmtihan ve mükellefiyet sırrı ile bu cümle tezat teşkil ediyor değil mi? Kader irademizi bağlıyor mu?

Yükleniyor...