İkinci Sual

İçerikler


  1. "Cisim, eğer hayati olsa, ecza-i bedeni daim terkib ve tahlildedir, inkıraza mahkûmdur, ebediyete mazhar olamaz. Ekl ve şürb, beka-i şahsi ve muamele-i zevciye ise, beka-i nevi içindir ki, şu âlemde birer esas olmuşlar." İzah eder misiniz?

  2. "Cisim, eğer hayati olsa, ecza-yı bedeni, daim terkib ve tahlildedir, inkıraza mahkumdur, ebediyete mazhar olamaz." Ahirette cismaniyet hayattar olduğuna göre bedenin hücreleri değişecek ve inkıraza maruz kalacaktır; ebediyetin temini nasıl olacak?

  3. "Ekl ve şürb, beka-yı şahsi ve muamele-i zevciye ise, beka-yı nevi içindir ki, şu âlemde birer esas olmuşlar. Âlem-i ebediyette ve âlem-i uhrevide şunlara ihtiyaç yoktur. Neden cennetin en büyük lezaizi sırasına geçmişler?" Soruyu açar mısınız?

  4. "Şu âlemde cism-i zihayatın inkıraza ve mevte mahkûmiyeti ise, varidat ve masarifin muvazenesizliğindendir. Çocukluktan sinn-i kemale kadar varidat çoktur. Ondan sonra masarif ziyadeleşir, muvazene kaybolur, o da ölür." İlmi açıdan nasıl anlamalıyız?

  5. "Âlem-i ebediyette ise, zerrat-ı cisim sabit kalıp, terkib ve tahlile maruz değil veyahut muvazene sabit kalır, varidatla masarif muvazenettedir." Bunun izah ve ispatını misalle yapar mısınız?

  6. "Şu dünyada cism-i insani ve hayvani, zerrat için güya bir misafirhane, bir kışla, bir mektep hükmündedir ki, camid zerreler ona girerler, hayattar olan âlem-i bekaya zerrat olmak için liyakat kesb ederler, çıkarlar." Bu konuda ayet ve hadis var mı?

  7. "Ahirette ise اِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِىَ الْحَيَوَانُ sırrınca, nur-u hayat orada âmmdır." Bu ayetin yeri, tefsiri ve konu ile alakasını açabilir misiniz?

  8. "Nurlanmak için o seyrüsefere ve o talimat ve talime lüzum yoktur; zerreler demirbaş olarak sabit kalabilir.'' Burada ifade edilen zerre, başka bir bedene girdiği vakit hüküm nedir?

  9. "Devr-i daimî gibi, cism-i zihayat, telezzüzat için hayat-ı cismaniye destgâhının işlettirilmesiyle beraber ebedîleşir. Ekl ve şürb ve muamele-i zevciye, gerçi bu dünyada bir ihtiyaçtan gelir, bir vazifeye gider..." İzah?

  10. "Madem bu dar-ı elemde bu kadar acib ve ayrı ayrı lezzetlere medar, ekl ve nikahtır. Elbette, dar-ı lezzet ve saadet olan cennette o lezzetler o kadar ulvi bir suret alıp ve vazife-i dünyeviyenin uhrevi ücretini de lezzet olarak ona katarak..." İzah?

  11. "وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَۤا اِلاَّ لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَاِنَّ الدَّارَ اْلاٰخِرَةَ لَهىَ الْحَيَوَانُ sırrınca, şu dar-ı dünyada camid ve şuursuz ve hayatsız maddeler, orada şuurlu, hayattardır." Ayet ve münasebeti ile birlikte izah eder misiniz?

  12. "Şu dar-ı dünyada, camid ve şuursuz ve hayatsız maddeler, orada şuurlu hayatdardırlar..." Üstad Hazretleri böyle olacağını hangi kaynağa dayanarak söylüyor olabilir?

  13. "Buradaki insanlar gibi orada da ağaçlar, buradaki hayvanlar gibi oradaki taşlar, emri anlar ve yapar." Dünyadaki varlıklarla cennettekiler arasında bu mukayesenin yapılmasının hikmeti nedir?

  14. "Sen bir ağaca desen, 'Filan meyveyi bana getir.' getirir." İzah eder misiniz, yani bir tek ağaç her meyveyi mi verecek? Dünyada böyle bir şey görünmüyor!

  15. "Ekl ve şürb ve nikah dahi, hakikat-i cismaniyelerini muhafaza etmekle beraber, cennetin dünya fevkindeki derecesi nisbetinde, dünyevi derecelerinden o derece yüksek bir suret almaları iktiza eder." İzah eder misiniz?

Yükleniyor...