"Şu tevafukat-ı gaybiye eğer bir meziyet-i belâgat olsaydı, Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan belâgatlerin envâından en ileride olduğu gibi, bu nevide de en ileri olmak lâzım gelirdi..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Eğer denilse: Şu tevafukat-ı gaybiye eğer bir meziyet-i belâgat olsaydı, Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan belâgatlerin envâından en ileride olduğu gibi, bu nevide de en ileri olmak lâzım gelirdi. Eğer bir meziyet-i belâgat değil; neden büyük bir ikrâm-ı İlâhî sayıyorsunuz? Hem hangi kitap olursa olsun, bu nevi tesadüfat içinde çok bulunabilir."(1)

Tevafukat-ı müteşabihe, iki şeyin birbirine uygun ve denk gelmesi demektir. Bilhassa tesadüfe verilme ihtimali olmayan ve arkasında İlâhî bir kasıt ve iradenin varlığı hissedilen denk gelmelere tevafuk denir.

Kur’an’daki tevafuk mu’cizesi ise, Kur’an’da bulunan toplam 2806 adet “Allah” lafzının bazı müstesnalar hariç birbiriyle tevafuk etmesidir. Kur’an’ın 604 sayfasının çoğunda “Allah” lafzı mükerrer olarak geçmektedir. Bu lafızlar, her sayfada ya alt alta, ya karşılıklı sayfalarda üst üste, ya da bir yaprağın iki sayfasında sırt sırta gelerek, ya da sayfalar arasında birbirine tevafuk etmektedir. Rab, Kur’an ve Resul kelimelerinde de aynı tevafuk olduğu gibi daha başka tevafuk çeşitleri de vardır. Bu tevafuklar Kur’an'da çok aşırı bir şekilde olmasa da mu’cize vasfını bozacak ve tesadüfe hamledecek kadar da az değildirler.

Sualde şu denilmek isteniyor;

"Kur’an kırk cihetle mu’cizedir; bu mu’cizeler çok ileri ve herkesi aciz bırakacak bir seviyede iken, neden şu tevafuk mu’cizesi çok açık ve herkesi aciz bırakacak bir açıklıkta ve bedahette değil? Hâlbuki bazı kelimelerin altı yüz sayfa içinde ya alt alta ya karşılıklı sayfalarda üst üste ya da bir yaprağın iki sayfasında sırt sırta gelerek ya da sayfalar arasında birbirine tevafuk etmesi tesadüfen olabilir. Bunun neresi mu’cize de sen bize mu’cize diye bunu ileri sürüyorsun?"

Yani bu tevafuk mu’cizesi tesadüfen de olabilir, bunu mu’cizeler sınıfından kabul etmekte insan zorlanıyor, diye bir sual irad ediliyor.

Bir şeyin tesadüf olması ancak bir iki tevafuk ile olabilir, yoksa Kur’an içinde Allah lafzının en az yüz iki yüz yerde mizanlı bir şekilde denk ve dengede olması, tesadüfü bertaraf eder. Bu tevafuk mu’cizesinin diğer mucizeler gibi sarih ve ileri olmamasının sebebini Üstad Hazretleri cevap şıkkında çok güzel izah ediyor.

"Şayet tevafuk mu’cizesi Kur’an'da çok ileri bir seviyede olsa idi, Kur’an’ın hafızlar tarafından ezberlemesi güçleşecekti" diyor Üstad Hazretleri. Çünkü bir şeyin galib olması diğer şeyin zayıflamasına sebebiyet verir. Hâlbuki iki meziyet arasında bir muvazenenin gözetilmesi gerekir ki Kur’an bütün meziyetler noktasından tam bir denge ve muvazene içindedir. Bu yönü ile de ayrı bir mu’cizelik sergilemiş. Malum Kur’an'da kırk vecih mu’cize gösterilmiş, hepsinin ayrı bir meziyeti ve ayrı bir dengesi var. Bütün bu mu’cizelerin ölçüsünü ayarlamak insan takatinin altından kalkacağı bir şey değildir.

(1) bk. Barla Lâhikası, (246. Mektup)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.677
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...