Tebliğ konusunda inanmayan insanlar ile samimi olmanın ölçüsü nedir? Bana samimi bağ kurmak uzak geliyor...

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Kavl-i leyyin" yani yumuşak sözlü olmak ve insanlarla diyalog içinde olmak tebliğin birinci şartıdır. Bu iki şart olmadan Nurları muhtaç gönüllere ulaştırmak mümkün değildir. Allah Firavun gibi bir zalime karşı yumuşak sözlü olmayı emrediyorsa, gerisini sen düşün.

“Ona (Firavuna) kavl-i leyyinle = Yumuşak bir sözle (tatlı, yumuşak bir tarzda) hitap edin. Olur ki aklını başına alır yahut hiç değilse biraz çekinir.” (Tâhâ, 20/44)

Ayrıca, ayette yer alan “kavl-i leyyin = yumuşak söz” ifadesi, içinde güzel bir sunum barındıran, arzu edilen konuya teşvik eden, söylenenlerin doğruluğunu gösteren unsurlar ihtiva eden, hak ile batılı açıkça ortaya koyan ve bununla beraber muhatabın damarına dokunduracak hiçbir unsur barındırmayan söz demektir. (bk. İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)

"Kardeşim" demenin de bir sakıncası olmaz, çünkü o insanlarla aynı ülkeyi, aynı şehri, aynı mahalleyi, hatta bazen aynı evi bile paylaşabiliriz; olur ya senin öz kardeşin bile o fikirlere kapılabilir. Bu yüzden bu tarz insanlarla muhatap olurken kılı kırk yarmalı, sırtımızda bir yumurta küfesinin olduğunu unutmamalıyız.

Esnaf, dükkanına gelen müşterinin inanç kimliğine bakmadan malını satar. Bizde Kur’an’ın malı olan Risale-i Nur'u ve içindeki iman hakikatlerini etrafımıza satarken kimseye inanç ayrımı yapmamamız gerekir. Yoksa "Filancanın kaşı eğri, filancanın gözü şaşı." dersek Risale-i Nur elimizde kalır.

Peygamber Efendimiz (asm)'in tevhidi anlatabilmek hatırana Ebu Cehil'in ayağına defalarca gitmesi, hatta onlardan hakaret ve rencide edici tavırlar görmesi, bizim için yeterli bir sebep, yeterli bir örnek değil mi acaba?..

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 1.535
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

İrem Özer
Bu zamanda insanların durumu gözler önünde. Hep yumuşak davranalim derken yaptiklari ayibi hüner saymaya başladılar. Sözlerimz ve tavrimizla biraz sert davranmamz gerekmez mi? Eskiden İslami konulardan bihaber yasiyordular fakat simdi bizzat mütedeyyin aile evlatlari dahi bu vaziyetteler. Ailesinden dahi nasiplenmeyenlere ne acidan yaklaşmak gerekir?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Herkese tam faydası olacak standart bir davranış kalıbı olmaz. Bu yüzden halin gereğine göre hareket etmemiz gerekiyor. Şayet özel bir durum yoksa genel ve standart olarak yukarıda ki gibi davranmamız gerekir diye düşünüyoruz.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...