"Risale-i Nur’un mesleği, nezihâne ve nazikâne ve kavl-i leyyindir." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur'un hakikatleri takdim etmekte kullandığı dil, üslup ve metod; bariz, berrak, ikna edici ve kavl-i leyyindir. Risale-i Nur muhatabını kırmadan, dökmeden, bulandırmadan ıslah ve terbiye ediyor.
Kavl-i leyyin; her hakarete, her itiraza uysal bir şekilde katlanmak demek değildir. Yeri geldiği zaman müdafaa ve hak namına sert konuşmak da gerekmektedir.
Sözün kıymet ve güzelliği anlatılan hakikatin ulviliği ve muhatabında bıraktığı tesirindedir. Bunun da yolu yumuşak bir üslupla ifade edilmesidir. Başta sahabe-i kiram efendilerimiz olmak üzere, insanlar hep bu nimet sayesinde irşad olmuş ve hidayete kavuşmuşlardır.
İnsan ulvî hakikatleri muhatabını rencide etmeden yumuşak ve tatlı bir dil ile söylemelidir ki, karşıdaki insana tesir etsin ve kalbini fethetsin. Aksi halde, o kelâm doğru olsa bile, kabul edilmez. Onun için kırmadan, yumuşak konuşmak güzel bir meziyet ve büyük bir kuvvettir. Yumuşak söz, insanları birbirine rapteder ve dostlukları artırır; hatta en inatçı ve mütekebbir insanları bile insafa getirir ve hakkı kabule mecbur eder.
Söz, kılıçtan daha tesirlidir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) İslamiyet’i kılıç ile değil, Kur’ân’ın fesahat ve belâğatıyla dünyanın başına geçirmesi sözün tesir ve kuvvetine en güzel bir delildir. Söz ve kelam o kadar müessir bir kuvvettir ki, İslamiyet’in zuhuru zamanında belağatın zirvesinde olan mutaassıp Araplar, o Kur’ân’ın belağatına karşı mukabele edemedikleri için savaş etmeği göze almışlardır.
"Nezihane" ifadesinde şöyle bir nükte de bulunuyor: Risale-i Nurlar, getirmiş olduğu delil ve temsiller ile hak ile batılı öyle bir ayrıştırır ki, okuyanların zihninde en ufak bir şüphe kalmaz. Yani hakkı bütün temizliği ve parlaklığı ile beyan eder.
"Nazikâne" ifadesi ise, her düşüncedeki insanı şefkatle kucaklar, kırıcı ve iticilikten uzak bir tutum sergiler, harika bir üslup ile ıslah eder demektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
