"Tırnak kadar kuvve-i hafızanın, bahr-i umman gibi bir vüs’ati ve güneş gibi bir ihatalı nuru ve bir ziya-yı mânevîsi ve zemin yüzü kadar geniş sahifeleri olmazsa..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İşte bu tırnak kadar kuvve-i hafızanın, bahr-i umman gibi bir vüs'ati ve güneş gibi bir ihatalı nuru ve bir ziya-yı mânevîsi ve zemin yüzü kadar geniş sayfaları olmazsa bu hal olamaz. Bu ise yüz binler derece muhal muhal içinde ve imkânsız olduğundan, elbette ve elbette bu küçücük tırnak kadar hafıza, Levh-i Mahfuz bir sahife-i kader ve kudreti olan Alîm-i Mutlakın, ilim ve hikmet ve kudretiyle, o Levh-i Mahfuzun bir nümunesini beşerin kafasında halk eylemesine kudsî bir şehadet eder."(1)

Nasıl ki, insanların hüviyet cüzdanları bir nüfus kütüğünü ve merkezini gösterip işaret ediyor ise, aynı şekilde her insanın kafasındaki tırnak kadar küçük hafızalar da büyük bir levh-i mahfuzu gösterip işaret ediyor.

Defter ve kayıt ifadeleri her şeyin levh-i mahfuzun defterleri hükmünde olan İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübin’de kaydolmasını hatıra getiriyor. Ayrıca bütün hafızalar da kişinin işlediği amellerin ayrı bir kayıt defteri ve küçük bir cüzdan hükmündedir. Kişinin zerre kadar da olsa işlediği hayrı ve şerri mahşerde göreceği ve onların mükâfat ve cezalarını göreceğinin bir delilidir.

Her evdeki telefon nasıl büyük ve merkezî bir istasyonu gösteriyor ise, aynı şekilde insanların hafızası da Levh-i Mahfuz’a işaret eden birer ahizeler hükmündedir. Merkezî bir istasyon olmazsa bütün o telefonların çalışması ve haberleşmeyi temin etmesi mümkün olamaz. Her bir telefon bir şekilde merkezî istasyonu zaruri kılıyor ve ona işaret ediyor. Her bir hafıza da aynı şekilde büyük hafıza olan Levh-i Mahfuz’u iktiza ediyor.

Sadece insanın hafızası ve içindeki malumat ve mahfuzat değil, her bir atomun küçük bir adımı bile büyük hafıza denilen Levh-i Mahfuzda kayıtlıdır. Teknolojilerin imal ettiği bellekler de bu hafızanın varlığına işaret eden delillerdir. Yani bilgisayarların sabit ve geçici bellekleri ana bellek olan Levh-i Mahfuz’un küçük bir numunesi hükmünde olup, ona işaret ediyorlar.

Levh-i Mahfuz küçük büyük demeden bütün varlığı çeken büyük bir kamera gibidir. İnsanların keşfetmiş oldukları şeyler bu belleğin yanında zerre kadar olup, kıyasa bile gelmezler.

(1) bk. Emirdağ Lâhikası-II, 83. Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.931
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...