"Üç yüz binden ziyade enva-ı mahlûkatı haşr ve neşredip kudretini gösteren" ifadesinden şöyle bir soru akla geliyor: Dünyevî haşr ve neşr ile kıyametteki haşr ve neşr arasında fark var mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Haşir Risalesi'nin yazılmasına esas olan âyet-i kerimede,(bk. Rum, 30/50) arzı ölümünden sonra tekrar dirilten İlâhî rahmete ve kudrete dikkatimiz çekilir. Üstad'ın bu ifadesi söz konusu âyetin bir tefsiri mahiyetindedir. Güz mevsiminde ölen yüz binlerce tür hayvan ve bitkinin baharda yeniden yaratılmaları, insanların haşrine de delil olarak sunulmuştur.
Bu haşir ve neşirler âhiretteki haşirden haber vermekle birlikte, aralarında büyük fark da vardır. “Dünya dâr-ül hikmet, âhiret dâr-ül kudret olduğundan” bu dünyadaki haşirler zaman içinde ve kademeli olarak gerçekleşir; âhirette ise dirilme ve mahşer meydanında toplanma bir anda tahakkuk edecektir.
"Göklerin ve yerin gizliliklerini bilmek Allah’a mahsustur. O anın (kıyâmetin) gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar yahut ondan da yakındır. Şüphesiz ki Allah’ın kudreti her şeye yeter." (Nahl, 16/77)
“Ondan daha yakın olmaya” tefsir âlimleri “gözün bir tarafa kayması kolaylığında” şeklinde mana vermişlerdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü