Üstad Hazretlerinin, vefatından sonra yayınlanmasını istediği, fakat çeşitli mahkemeler tarafından beraati verilen mahrem risale hangisidir?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımızın "Vefatımdan sonra neşredilsin" dediği Risale hakkında, yine Risalelerden delil getirmek suretiyle şöyle cevap verilebilir:
1. Bu risale Beşinci Şua olabilir. Çünkü Üstadımız Kastamonu Lahikası'nda bu mevzu ile alakalı şöyle demektedir:
"Beşinci Şua, yirmi beş sene evvel mesâili yazılan, yalnız bir iki sahife tatbikat ilâve edilip Şualara giren Beşinci Şua ellerine geçmesi ehemmiyetlidir. Fakat bunda da bir hikmet var. Belki onlara, kendi mesleklerini bildirmek ve cehenneme gidenin mahiyetini bilmek için fevkalâde iktidar haricinde bir kazâ-i İlâhidir, diye Cenâb-ı Hakkın hikmetine ve inâyetine ve hıfzına itimad edip merak etmeyiniz."(1)
2. Tesettür Risalesi olabilir. Çünkü On Dördüncü Şua'da bu hususta şöyle denilmiştir:
"Hem bir sene cezasını çektiğim ve mahrem tutulan ve zabıtnâmede kaydedildiği gibi odun yığınları altından çıkarılan Tesettür Risalesi bu sene yazılmış ve neşredilmiş gibi bizi itham etmek istiyor."(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Kastamonu Lahikası, 90. Mektup.
(2) bk. Şualar, On Dördüncü Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bu Sikke-i Gaybiye'yi mahrem tutardık; yalnız has kardeşlerime mahsustu. Ben vefat ettikten sonra neşredilsin demiştim. Fakat zabıta geldi, adliye hesabına onu sakladığımız yerden çıkardılar. İki sene ellerinde kaldı. Üç mahkeme tetkikinden sonra iade edildi. Bize muhalif gayet nâmahremler dahi beraber okudular. Bize çok yabanî insanlar gördüler. Bu iki defadır Isparta adliyesinin eline başka risalelerle beraber girmiş, hiçbir itiraz edilmeden geri verilmiş. Madem umumun nazarına istemediğimiz halde gösterilmiş ve madem Risale-i Nur'un ehemmiyetini ispat edip şakirtlerini şevke getiriyor, kuvve-i mâneviyelerini ziyadeleştiriyor; elbette Medresetü'z-Zehra erkânlarının neşrine karar vermelerine iştirak ederim.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi