Üstad'ın dağda talebesi ile birlikte iken, ağaç üzerinde bir ekmek buldukları Risalelerde ifade edilmektedir. Bu gibi durumlarda, bulduğumuz bir malı alıp hemen kullanabilir miyiz; bunun hükmü nedir?
Değerli Kardeşimiz;
Bu mesele fıkıhta “Lukata” (Buluntu Mal) başlıklı bölümlerde tafsilatlı bir şekilde izah ediliyor. Ekmek, "dayanıklı olmayan buluntu mallar" sınıfına girdiği için, biz bu hususta mezheplerin fıkhî içtihadlarını takdim edip, sonra da Üstad Hazretlerinin bahsi geçen kerametinin üzerinde kısaca duracağız.
Dayanıklı Olmayan Lukatalar
Hanefîlere göre, buluntu mal, bozulacağından biraz öncesine kadar ilan edilir. Sahibi çıkmazsa multakit (bulan) bunu yiyebilir.
Şafiî ve Hanbelîlere göre kavun, karpuz, üzüm gibi uzun süre dayanıklı olmayan malları bulan dilerse yer, bedelini borçlanır; dilerse satıp parasını muhafaza edebilir.
Malikîlere göre ise, dayanıklı olmayan lukatalarda ilan şartı yoktur. Multakit, (bulan) fakirse yiyebilir veya sadaka verebilir. Mal sahibi bundan sonra gelirse, multakit yemiş ise bedelini öder; sadaka vermiş ise mal sahibi dilerse sadakaya razı olur, dilerse ödettirir.
Ehemmiyetsiz Lukatalar (Tâfih)
İp, sopa, kırbaç, yiyecek kırıntısı gibi bulunan ehemmiyetsiz şeyler, ilana gerek kalmadan kullanılabilir. Ancak sahibi gelirse geri alabilir. Çünkü başkasına göre önemsiz de olsa hiçbir hak zayi olmaz.(1)
Üstad Hazretlerinin bahsettiği ekmek meselesi, bizce bu fıkhî meseleye girmeyecek kadar zahir bir ilahi ikram meselesidir. Farz-ı muhal olarak lukata sınıfına girmiş olsa bile, yine de mesuliyeti olmayan bir meseledir.
Üstad Hazretlerinin şu ifadeleri ekmeğin lukata sınıfına girmediğine işaret ediyor:
"O ekmeği aldık; bakıyoruz ki, kuşlar ve hayvanat-ı vahşiye, hiçbiri ilişmemiş. Yirmi otuz gündür hiçbir insan o tepeye çıkmamıştı. O ekmek ikimize iki gün kâfi geldi. Biz yerken, bitmek üzereyken, dört sene sadık bir sıddîkım olan müstakim Süleyman, ekmekle aşağıdan çıkageldi."(2)
Dipnotlar:
1) bk. Buhârî, Buyû, 4; Lukata, 6; Müslim, Zekât, 164,166,...; Şevkânî, V, 337.
2) bk. Mektubat, On Altıncı Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü