"Ve her bir ferdinde kâinata bakan bütün isimlerin cilveleri bulunmakta, vâhidiyet içinde, senin ehadiyetine işareti olmasın." Buradaki "her bir fert"ten maksat nedir, açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve heyet-i mecmuasındaki vahdet-i tedbir ve vahdet-i idare ve vahdet-i nev'iye ve vahdet-i cinsiye ve umumun yüzlerinde göz, kulak, ağız gibi noktalarda ittifak cihetinde müşahede edilen sikke-i fıtratta birlik ve her bir nev'in efradı simalarında görülen sikke-i hikmette ittihad ve iaşede ve icadda beraberlik ve birbirinin içinde bulunmak gibi keyfiyetlerinden hiçbirisi yoktur ki, senin vahdetine kat'î şehadette bulunmasın ve her bir ferdinde kâinata bakan bütün isimlerin cilveleri bulunmakta, vâhidiyet içinde, senin ehadiyetine işareti olmasın."(1)
Bu paragrafta, kâinat ve eşyadan değil, insan ve canlılardan bahsediliyor. İnsan tek başına bir kâinattır ve Allah’ın bütün isim ve sıfatları onda tecelli etmektedir. İnsan nakş-ı a’zam ve mazhar-ı a’zamdır.
Her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında olan Allah, bütün mahlûkatın ve hususan zîhayatın arkasında koca kâinatı tahşid ediyor, onların yardımlarına ve imdatlarına gönderiyor.
Kâinatın umumundaki azametli ve haşmetli tecellisine vahidiyet; her insanda ve her varlıktaki hususî tecellisine de ehadiyet deniyor.
İnsanı diğer mahlûklardan üstün kılan husus, bu ehadiyete mazhar olmasıdır. Allah her bir insanı âdeta küçük bir âlem, kâinatın fihristesi yaratmıştır. Bu mânada kendini bilen ve okuyan bir insan Rabbini de bilir.
Kâinatın umumunda görünen terbiye, tedbir ve idare vahidiyeti, onun bir cüz’ü olan nefisteki tedbir ve idare de ehadiyeti ilan ediyor.
Bütün nebatat veya umum çiçekler vahidiyeti, tek bir çiçek ise ehadiyeti gösterir. Vahidiyet azamet ve kibriyayı temsil eder; ehadiyet ise cemal ve şefkati temsil eder.
(1) bk. Şualar, Üçüncü Şua (Münacat).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü