Münâcât
İçerikler
-
"Semâvâtta hiçbir deveran ve hareket yoktur ki, böyle intizamıyla Senin mevcudiyetine işaret ve delâlet etmesin." İzah eder misiniz?
-
"Güneşin sâir arkadaşları olan yıldızların bir kısmı âhiret âlemlerine bakarlar ve vazifesiz değiller; belki bâki olan âlemlerin güneşleridirler." İzah eder misiniz?
-
"Yıldızların bir kısmı, ahiret alemlerine bakarlar." Karadeliklerin ahiret kapısı olduğu söyleniyor, izah eder misiniz?
-
"Bu harika yıldızlar, bu acîp güneşler, aylar..." Üstad neden "güneşler" diyor, kaç tane güneş var ki?
-
"Şiddet-i zuhurundan gizlenmiş ... Azamet-i kibriyasından ihtifa etmiş" İzah eder misiniz, bunlar aynı manaya mı geliyor?
-
"Hem zîhayatların yaşamasına en lüzumlu rızkı ve istifadece en kolayı ve nefesleri vermek ve nüfusları rahatlandırmak." Buradaki "nüfus"tan maksat nedir?
-
"Keyfiyetçe birbirinden uzak, mahiyetçe birbirine muhalif" olmak ne demektir, açıklar mısınız?
-
"Birlik, beraberlik, birbiri içine girmek ve birbirinin vazifesine yardım etmek" ne demektir, izah eder misiniz?
-
"Cevv-i fezadaki faaliyetinle her vakit bir nümune-i haşir ve kıyamet göstermek, bir saatte yazı kışa ve kışı yaza döndürmek..." İzah eder misiniz, "cevv-i fezadaki faaliyet" bulutların hareketi mi?
-
İntizam, Allah'ın varlık ve birlik delillerinden midir, nasıl?
-
"Hem, zeminde kısa bir zamanda hadsiz vazifeler gören ve hadsiz bir zaman yaşayacak gibi istidat ve mânevî cihazât ile teçhiz edilen..." İzah eder misiniz?
-
"Ey şiddet-i zuhurundan gizlenmiş ve ey azamet-i kibriyasından istitar etmiş olan Zat-ı Akdes!" Allah'ın, şiddet-i zuhurundan gizlenmesi; insanın gafleti cihetinden mi, yoksa Cenab-ı Hakk'ın mahiyetinin idrak edilememesi yönünden midir? İzah eder misiniz?
-
"Dağlar dahi, zelzele tesiratından zeminin sükûnetine ve içindeki dahilî inkılâbat fırtınalarından sükûtuna ve denizlerin istilâsından kurtulmasına ve havanın gazât-ı muzırradan tasfiyesine..." Dağların olmadığı düz sahalarda bu işler nasıl oluyor?
-
"Buradaki dağlara bedel, orada yıldızlar o vazifeyi görürler." İzah eder misiniz? Dağların yaptıkları bu vazifeleri yıldızların yapacağına dair ayet veya hadis var mıdır?
-
"Saltanat-ı ulûhiyetini iskat etmemek ve nihayetsiz rahmetini inkâr etmemek ve ettirmemek ve bütün müştak dostlarını mahrumiyet cihetinde düşmanlara çevirmemek noktalarından..." İzah eder misiniz?
-
"Kör kuvvet, Şuursuz tabiat, Serseri tesadüf..." Kuvvete kör, Tabiata şuursuz, Tesadüfe serseri denilmesinin hikmeti ne olabilir?
-
"O halde her bir zerresi, her bir şeyini ve cesedinin teşekkülünü, belki dünyada alâkadar olduğu herşeyini bilecek, görecek, yapabilecek, âdeta ilâh gibi ihatalı bir ilim ve kudreti bulunacak, sonra teşkil-i ceset ona havale edilir." İzah eder misiniz?
-
"Ve her bir ferdinde kâinata bakan bütün isimlerin cilveleri bulunmakta, vâhidiyet içinde, senin ehadiyetine işareti olmasın." Buradaki "her bir fert"ten maksat nedir, açar mısınız?
-
"Kâinatın en müntehab neticesi hayattır. Ve hayatın en müntehab hülâsası ruhtur. Ve zîruhun en müntehab kısmı zîşuurdur. Ve zîşuurun en camii insandır..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"İnsanlar fıtraten Hâlık'ını pek ciddî severler ve Hâlıkları onları hem sever, hem kendini onlara her vesile ile sevdirir." Kâfirler için durum nedir? Üstad "insanlar" diye umumî bir ifade kullanmış; "Muvahhidin" olanları mı kastediyor?
-
"İnsanları dirilmemek üzere öldürmekle, ebedî bir muhabbet için yaratılmış iken, ebedî bir adâvetle gücendirmek olamaz." İnsan dirilmeyecek olursa nasıl ebedî bir adavet besleyebilir?
-
"Ebedînin sâdık dostu ebedî olacak." Burada "sadık" kelimesi niye zikrediliyor? Dostun sadık olmasının ne ehemmiyeti var?
-
"Her bir nev'in, arasıra istimâl için cesedi bulunacağı, rivâyet-i sahihadan anlaşılmakla beraber..." Hayvanların ruhlarının bâki kalacağını, cesediyle baki âleme gideceğini nasıl anlamalıyız?
-
"Kalblerde, perde-i gaybda ihtar edici bir Zâta bakan hiç bir hâtırat-ı gaybiye ve ilham edici bir Zât..." İzah eder misiniz?
-
"Cenneti ve saadet-i ebediyeyi cin ve inse ihzar eden" cümlesine binaen Üstad'a göre cinler de cennete gidecek mi?
-
"Her bir zîhayatta âzâları, belki eczaları ve hüceyratları adedince maslahatları takip eden..." Hesapsız maslahatlar nasıl olabilir, izah eder misiniz?
-
"Bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver... Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza eyle..." Burada neden umumî değil de hususî dua edilmiş?
-
Münacat neden üç kitapta tekrar edilmiş? Hz. Musa, Hz. İbrahim, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. Muhammed aleyhimüsselamın ismi zikredilirken, Hz. İsa’nın ismi neden yok?
-
"Dersimi, bir ibadet-i tefekküriye olarak, Rabb-ı Rahîmimin dergâhına arzetmekte kusur etmişsem, kusurumun afvı için Kur'anı ve Cevşen-ül Kebir'i şefaatçı ederek..." Üstad kusur mu etmiş?