"Ve Şems-i hakikate püf-püf ediyorlar. Heyhat nerede Süreyya süpürge olur? Veya üzüm salkımı gibi yenilir?" İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
“Ve Şems-i hakikate püf-püf ediyorlar. Heyhat nerede Süreyya süpürge olur? Veya üzüm salkımı gibi yenilir? Cihan arslanları silsile-i şeriata bağlı olduğundan, tilkinin onu koparmağa kalkışması sırf mecnûnanedir." (Asar-ı Bediiyye, Makale-9: Dağ Meyvesi Acı da Olsa Devadır)
Güneş'e üflemekle Güneş sönmeyeceği gibi, İslam hakikati Güneş gibidir. Birtakım itiraz ve vehimlerle İslam güneşi sönmez, zarar görmez. Süreyya yıldızının süpürge gibi kullanılması ya da üzüm salkımı gibi yenilmesi mümkün olmadığı gibi, cihana meydan okuyup yön veren mücahitler de şeriata bağlı olduğu için tilkilerin onu koparması yani onu yeryüzünden silmeye kalkışması deliliktir.
"Cemiyyetimizin meşrebi, beyne'l-İslâm muhabbetin mânâsına muhabbet ve husûmetîn medlûlune husûmettir. Ve mesleği: 'Ahlâk-ı Ahmediye (asm) ile tahalluk ve Sünnet-i Nebeviyeyi ihya etmektir. Ve rehberi Şeriat-ı Garra ve seyfi berahîn-i katıâ ve maksadı İ'lâ-yı Kelimetullah'dır...'" (bk. age., a.y.)
Cemiyetimizin meşrebi İslam toplumlarında sevgiyi yeşertmek düşmanlık ve düşmanca bakışa düşmanlık etmektir. Mesleği Peygamber (asm)'in ahlakı ile ahlaklanmak sünneti ile amel etmektir. Ve rehberimiz Kur'anın kanunları ve şeriatıdır. Cemiyetimizin silah ve kılıcı İslam’ın kesin ve kati delilleridir. Cemiyetimizin maksat ve gayesi ise İ'lâ-yı Kelimetullah'dır...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü