Âsâr-ı Bediiye
İçerikler
-
"Anasır-ı gayr-i müslimenin adalet ve müsavat ve hürriyetin devamına itminanları tam olamaz; meğer bu müsavat ve adalet, metin bir nokta-i istinada rabtedile..." İzah eder misiniz?
-
"Aşairde asker olmayanları da onlar gibi asakir-i milliye yapmalı; ta ki şua-ı elektrikiye gibi olan askerlik, o aşair-i muhtelife-i mütecavire meyanında bir münasebet-i kimyeviye gibi peyda ederek imtizac-ı efkâr..." İzah eder misiniz?
-
"Avrupa'dan mehasin-i medeniyetin iktibasına muhtacız. Hâlbuki medeniyetin mehasiniyle beraber mesavisi de terakki..." İzah eder misiniz?
-
"Ben ki; İslâmiyete, maarif-i İslâmiyeye, ulemâya, talebeliğe ve Osmanlılığa ve hilafete ve İttihad-ı Muhammediyeye ve Kürdlüğe intisabım cihetiyle şu sıfatlardan neş'et eden..." İzah eder misiniz?
-
"Ben şimdiye kadar hilaf ile vifakı yapmak fikrindeyim. Enaniyete karşı gelmek, daha ziyade kabarmak havfiyle ve emeliyle hakikatı sükut içinde sakladım. Ve şimdi tam görünmeyen ve müstakbel tarlasında mazarrat ile sümbüllenen ağrazın..." İzah?
-
"Benimle beraber gel hayali bir seyehat. İşte Bahr-i Ummanın en derin bir yerini kendine makarr etmiş, yüzlerce menzillere havi olan bir cisim, tahtaları pek ince, tahtalbahir içine, sen karınca cismini, ben arı libasını giyeriz de gireriz..." İzahı?
-
"Beş şey, beş şeye perde: Şehadet ise, gayba. Tabiat meşiete. Kör kuvvet de kudrete. Lâfız, medlûl-i zihniye. Medlûl dahi manaya." Kışrı Lüb Zannetmek, Lübbü Zayi Etmektir; bölümünü açar mısınız?
-
"Beşerin âmâl ve ağrazı gayr-ı mahdud olduğundan, bu dar ve mahdud dünya istiab edemediğinden; her bir emirde ağraz-ı kesîre tezahüm ederek tehasud ve keşmekeşi intac ve cidal-i hayatın müsabaka meydanına yol açıyor..." İzah eder misiniz?
-
"Binaenaleyh, mizâc-ı ittihad-ı millete arız, semûm-u istibdad ile isti'dâd ve meyl-i iftirak marazı izale veya tevkîf lâzım iken..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Bir adam kıymet ve istidadı mazhar olduğu rütbe ve hâkimiyetinin madûnunda olsa, tefritten teberrisini göstermek için tekebbür ve mâfevkinde olsa, ifrattan tenezzüh ve bir seviyeye gelmek ve ulviyetini izhar için tevazu' edecektir." İzah eder misiniz?
-
"Bir kere mabeynde yırtıldı. Şişli'de bir Ermeninin evine düştüm. Orada yırtıldı. Şekerci Hanına düştüm. Orada da yırtıldı. Tımarhaneye düştüm. Şimdi de tarassudhaneye düşmüşüm." Olaylar hakkında bilgi verir misiniz? “Yırtılmak” tabirinden kasıt nedir?
-
"Birinci antikalık ciheti: Dağ meyvesidir. Zira Kürdistan dağlarında şu zamanda sudur eden sözler kurun-u ûla sözlerini andırıyor..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Biz bu İttihâd-ı Muhammedî ile isteriz ki, umum millet de asker gibi müttehid ve yek-vücud olsun. Ve o muhabbet ve uhuvveti kuvveden fi‘le çıkarsınlar. Ve müdâfi‘ ve muhâfız-ı hukūk ve hallâl-ı müşkilât efkâr-ı ammeyi tevlid ve tehzib etsin..." İzah?
-
"Bizdeki tenebbüh-ü efkâr-ı umumî ve tekemmül-ü mebadî ve vesait ve ihata-i medeniyet, o noktaların yerini tutmakla; hem o noktaları istihsal, hem de netice-i matlûb olan terakkiyi intac edebiliyor." İzah eder misiniz?
-
"Bizim Kürdler maarifi kılıçlarının hutut-u cevherinden öğrenmişler." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Bizim üç düşmanımız vardır ki, bizi harab etmektedir. Bu düşmanlardan birincisi fakirliktir. İstanbul'un kırk bin hammalı bunun delilidir..." İzah eder misiniz?
-
"Cemi-i kuvvetimle derim ki: hiçbir hakiki mehasin-i medeniyet yoktur ki; İslamiyet sarahaten veya zımnen veya iznen onu veya daha ahsenini mütekeffil olmasın." İzah eder misiniz?
-
"Dağ meyvesi acı da olsa devâdır, amma hazmı sakildir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Devlet-i ilmiyede Meşrutiyet-i ilmiye tesis etmektir, ta ki efkâr-ı umumiye-i ilmiye feveran ile ağraz ve enaniyet ve evham ve şübehatı bel’ etsin." İzah eder misiniz?
-
"Dua kat’an samimi ise kabul olur gehî aynen gehî mânen./ Fakat şart-ı taleb, de’b-i edeb daim olur lâzım./ Edeb yoksa niyaz olmaz./ Tehevvüskâri nâzvârî itâbvârî dua olmaz./ Bana ver aksal gayatı tecavüzkâri bir nazdır./ Niyazî bir dua olmaz..." İzah?
-
"Dünyada tedennimizin sebebi dinimize riayetsizliktendir. Hem de intizam-ı idareden ziyade tehzib-i ahlaka muhtacız. Mühezzib-i ahlak da dindir..." İzah eder misiniz?
-
"Ecnebiler bu cemiyyet-i ahlakiyye ve mürşidaneyi istihsan etmeleri gerektir... İttihad-ı Muhammedî (asm) onların vahşetine karşı taassub ve husumet göstermeğe mecbur idi." Cem'iyet-i ahlakiye ve mürşidane iken, nasıl taassup ve husumet göstermiş?
-
"Efrad mabeyninde muhabbet-i millî, zerrat mabeynindeki câzibe-i cüz’iyeleri gibi, bir muhassal teşkil ile cihet-ül vahdetimiz olan usûl-ü merkeziyeyi intac..." İzah eder misiniz?
-
"Eğer desen: Muhtelif tarikatlarda vardır; muhtelif âyinler, ibadet şekli giymiş?.." Burayı devamıyla izah eder misiniz?
-
"Eğer hakiki aşık, yolunda fena gitse, ya tabirde hata etse, ya tavsifde yanılsa, yine maşuka gider. Maşuktur onu çeker, yolunu da şaşırtmaz. Eğer veliy-yi arif, yolunda fena gitse, ya suret hata görse, ya sözde yanlış etse, matlubuna yetişmez..." İzah?
-
"Ehven-i şerri ihtiyar, adalet-i izafiyedir. Ücaletü'r-rakib gibi yapılmasın, ta adalet-i hakikiyeye istidat peyda olsun." İzah eder misiniz?
-
"En müthiş marazımız, hem mânevî musibet; cerbeze ve gurura dayanan şu tenkiddir..." diye başlayan "İslâm'a Yakışan Hudabinâne İnsaftır. Hodbinane Tenkid Değil" bölümünü özetle izah eder misiniz?
-
"Ene, hem de nefs-i emmare, kibriyle kırılır, gururuyla sönüyor." Ene, kibir ile nasıl kırılıyor, izah eder misiniz?
-
"Ermenilerin maksadı Kürdleri aldatmaktan başka bir şey olamaz." ile "Şu memleketin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmağa vâbestedir." cümlesi zıt değil mi?
-
"Eskiden beri her bir vecihle Ekradın madununda bulunanlar, bugün onların hâl-ı tevakkufta kalmalarından istifade ediliyor. Bu ise ehl-i hamiyyeti düşündürüyor..." İzah eder misiniz?
-
"Evet, Rububiyet istiyor, Uluhiyyet muktaziy-i Hikmet tensib ediyor, İnayet müstelzimdir belagat der ahsen, ona eder istinad Sırr-ı nizam-ı cihan." İzah eder misiniz?
-
"Ey Asuriler ve Keyaniler’in cihangirlik zamanında pişdar kahraman askerleri olan Arslan Kürtler." cümlesinde geçen; Asuri ve Keyaniler hakkında bilgi verir misiniz?
-
"Ey mebuslar, iyi muvazene ediniz, ta ki حَفَظْتُمْ شَيْئًا وَ غَابَتْ عَنْكُمْ اَشْيَٓاءُ beyti size handezen-i istihfaf olmasın. Elhasıl, adalet ne unvanla olsa, adalettir. Lakin ihtilaf-ı unvanın büyük bir tesiri var..." İzah eder misiniz?
-
"Fermanına mü’minane imtisal etsek, gelir Allah’ın va’di. Âlem-i İslâmın, hak ve hürriyetinin, istirdadı için, biiznillahi Teâlâ, tedâfü’den taarruza geçiyor. Belki çok yerlerde de geçti. İnönü’nün iki zaferi, zâhiren ger küçüktü; batınen..." İzah?
-
"Gâvurlarla barışmak, zelillerin kârıdır... Hayattaki yaralar, belki de iyileşir, İzzet-i İslamîde hem namus-u millîde yaraları derindir. İp üstündeki canbaz, yerde olan adamla eğer döğüş isterse; yerde olan çekinmez, zîrâ canbaz hayatı..." İzah?
-
"Gazeteler iki vazife-i mühimmeyi deruhte etmiştir. Çünkü iki rütbeye mazhar olmuş..." İzah eder misiniz?
-
"Ger desen: 'Hata bizdendi, Medenî olmalıyız?' Ben de derim: 'Hatamız, hata-i hasmın aksidir. Gölge ile uğraşmak, asıl hasmın hücumu, hem dahi temerrüdü, Onunla teshil olur.' Hem de nasıl halettir..." İzah eder misiniz?
-
"Gurur zaafdan gelir, dalâlete gider. Gurur dahilde ilhaddır; harice, küffarın efkârına karşı salâbettir." İzah eder misiniz?
-
"Hadîdü'l-mizâc bir âlimin hiddetinden neşet eden seyyiatı, illet-i tardiyeye binaen ilmi de lekedar edebilir; meğer bir salih âlim gösterilse..." İzah eder misiniz?
-
"Halihazırdaki medeniyet, dinî cihada müsaade etmediği ve müsait olmadığı gibi ona fetva da vermiyor. Bunun yanında dinî cihadı emreden İslamiyet ile bunun arasında tatbikat nasıl olur?" sorusunun cevabını açar mısınız?
-
"Hem bir fasid delili iptal edip çürütmek isteyen adam, sahih bir delil ile hak olan neticeyi tesbit ettikten sonra etsin. Aksi halde düşünmeden ifsad etmiş olur." Örnekle izah eder misiniz?
-
"Hem de benden daha divane zabtiye nâzırıdır. Zîrâ benden daha hadîddir." İzah eder misiniz?
-
"Hem de dört yüz bin kahraman ve muharip bir kuvve-i cesimeye malik iken ihtilâf-ı dahiliden mahvolduğu gibi, ihtilâftan tevellüd eden şurişle merhamet-i pederaneye bedel buğz-u zalimaneyi davet ediyor..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Hem de efkâr-ı âmmenin meşverette feveranı olsa, hâr u haşâk makamında olan bazı akaid-i bâtıla ve fırak-ı dâllenin bid'atları ki, umum ehl-i İslâmı dağdar-ı teessüf etmiş..." İzah eder misiniz?
-
"Hem de etfalın talimi kasrî ve cebrîdir. Etfala benzeyen akvamın terbiye ve talimleri de cebrî gibi olacaktır. Bu zaman-ı hürriyette kasır, şevk ve muhabbet olacaktır..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Hem de kelam-ı tabii gibi olduğundan, mütekellimin mizac-ı hissiyatını andırır..." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Her kavmin mâbihil-bekası olan âdât-ı milliye ve lîsan-ı kavmiyeye ve isti'dad-ı efkâra muvafık, hükumet teşebbüsata başlamalı." İzah eder misiniz, Üstad ulusal devletten mi yanadır?
-
"Her kelimenin ortasında az temdid-i nefes, ahir-i sakindir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Hukukullah tabir olunan menafi-i umumiyeyi bostan-ı medeniyette Mebus-u İlahi'nin aynü'l-hayat şeriatıyla iska ediniz, ta ki medeniyetimiz bu hayat ile..." İzah eder misiniz?
-
"İ'layı Kelimetullahın bayrağı olan (hilal yıldız bayrağı) teali edecek. Eski şevketini bulacak..." ifadesine göre, İslam’ın gerçek sancağının / bayrağının şekli ve renkleri nelerdir?
-
"İbadet ve camideki müsâvât üssül-esas-ı meslek edilse, umur-u uhreviyeden olan hamîyet-i millî kuvvetiyle ve teşebbüs-ü şahsî yardımıyla cüz’i muhabbetler öyle bir câzibe-i umumîyeyi teşkil eder ki..." İzah eder misiniz?
-
"İfrata müstaid olanlar tefrite de kabil oluyor." Ne demektir, somut örnekle izah eder misiniz?
-
"İhtilaf, hodfuruşluk, meyl-ül ağalık, milleti istihdam, aldanmak ve aldatmak, suni Kürtlük muktezasından gösterilse; şahit olunuz, o Kürtlükten istifamı veriyorum." İzah eder misiniz?
-
"İkinci şecere-i zakkum, maden-i ahlak-ı seyyie ve medeniyetin en büyük seyyiesi olan dinsizliktir..." İzah eder misiniz?
-
"İleride tavaif-i mülük temelleri hükmünde olan anasır-ı muhtelife kulüplerinin ittihadının temeli ve nokta-i istinadımızın esası olan 'İttihad-ı Muhammedî'den anasır-ı gayr-ı müslime tevahhuş etmesinler..." İzah eder misiniz?
-
"İnsanda kaderin sikkesi lisandır. İnsaniyetin sureti ise sahife-i lisanda nakş-ı beyan tersim ediyor. Lisan-ı maderzad ise tabii olduğundan, elfaz davet etmeksizin zihne geliyor." ifadelerini devamıyla açıklar mısınız?
-
"Kâinatın vücudu, bir şekl-i mahrutidir, sivri ucunda cüz'-i lâyetecezza durmuş. Cesîm kaidesinde, Şemsü'ş-Şümusa kadar, nuranî bir kutru var, tam kutrun ortasında, insan ayakta durmuş, emaneti beklermiş." İzah eder misiniz?
-
"Kaplan postuna benzeyen elbisem gibi üslûb-u beyanım da zamanın modasına muhaliftir. Zira alaturka terzilik bilmiyorum,.." izah eder misiniz?
-
"Kulüb ki efkar-ı umumiyenin ma’kes ve mevcudiyet-i kavmiyenin mir’at ve mihrakıdır. Biz ki güya akıl ve marifetimiz, kuvvet ve cesaretimizde mündemiç ve münteşirdir..." Devamıyla açıklar mısınız?
-
"Kürdistan'a maarif-i cedidenin idhâline çare-i yegâne: Hamidiye alaylarında askerlik münasebetiyle; mekatibte medrese nam-ı me'lûfiyle ulum-u diniye ile beraber..." İzah eder misiniz?
-
"Kürdistan’a verilecek muhtariyetten bahsediliyor! Kürdler, ecnebî himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense, ölümü tercih ediyorlar." Üstad'ın diğer ifadeleri ile izah eder misiniz?
-
"Kürdlerin ihtilafı için kulübümüz suni ve mukaddime-i ittihad olduğundan; gayet ittihad ve hulus-ü niyet ve fedakarlık ve meharet ve i’tidal-i dem’e muhtaçtır." cümlesini açıklar mısınız?
-
"Kürtlerin ihtilafından zayi' olan kuvve-i cesimelerinden istifade etmek için, ittihad-ı milli ile efkâr-ı umumiyelerini izhar etmek ve maarif ile o efkârı terakki ettirmektir..." İzah eder misiniz?
-
"Kürtlük nâmûs ve haysiyetini muhafaza ve yiğit, kahraman Arnavutlara meşrutiyet ve adalete hizmet ile iktida ediniz." Arnavutlar ne yapmış ki, Üstad Kürtlerin onlara uymasını istiyor?
-
"Lezzat-ı hakikiyeyi mutazammın olan ulum-u maksud-u bizzat gibi, ulum-u ilahiye tahsil olunmaz." İzah eder misiniz?
-
"Lisana âşina olmayan evlâd-ı Ekrad yalnız medaris-i ilmiyeyi mâden-i kemâlat bilmeleri ve mekatib muallimlerinin lisan-ı mahalliye adem-i vukufiyetleri cihetiyle maariften mahrum kalmaktadır. Bu ise vahşeti, keşmekeşi, dolayısıyla garbın..." İzah?
-
"Maarif-i İslamiye ordusunun fırkaları olan ehl-i medrese ve ehl-i tekye ve ehl-i mektebin ifrat ve tefrit ile birbirlerini tadlîl ve techîl ile hasıl olan ve..." İzah eder misiniz?
-
"Mart ve mayıs ayları müstebit aylardır." ifadesini izah eder misiniz?
-
"Maymun dost oldu yardım etti, ayı neden etmesin. Bir hınzır seni boğar, bir ayı onu boğar. Ayı sana dost olur..." İzah eder misiniz?
-
"Menhec-i cumhûrîden çıkmış şükûk ve evhâm, iki taraf atılmış yanında cadde yapsa, o evhâmla çarpışmak, ona zarûrî olur. O mağrur serseri hasenât-ı cumhûrdan mahrum kaldığı halde, cumhurun evhâmına dâim mübtelâ olur. Onlarla da çarpışır." İzahı?
-
"Meselâ bir kelâmda, hakikat-i sabite, ki kabildir nemaya; Tekrarı takrir eder, iadesi tahkiktir, kalb dahi öyle ister. Eğer üslûb-u suret ise, tenevvü'u lâzımdır..." İzah eder misiniz?
-
"Meşruiyet zemininde neşet eden birinci şecere-i tuba, ittihad-ı umumidir. Zira avam ve havas hiss-i dinle mütesaviyen mütehassistirler..." İzah eder misiniz?
-
"Meşrutiyet-i şer’iye altında olan adalet-i mahz ancak Eflatun-u ilahînin mehasin-i hakikiye-i medeniyetin misal-i müşahhası göstermek istediği Medine-i Fazılasında ihtimal verebilirlerdi." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Meşrutiyette Şeriat-ı Garra hükümferma olduğu halde, üç şecere-i zakkumu kökünden ihraç edecek. Ve üç şecere-i Tuba zemin-i meşrutiyette neşv-ü nema bulacak..." İzah eder misiniz?
-
"Millet-i Osmaniye meyanında mühim bir unsur teşkil eden Kürdistan ahalisinin ahvali hükümetçe malum ise de hizmet-i mukaddese-i ilmiyeye dair..." İzah eder misiniz?
-
"Milyonlarca dahilerin nüsus-u katıadan istihracıyla şecere-i tuba gibi teşaüb etmiş ve siyaseten ve maslahaten hangisinin hangi meselesine temessük caiz bulunmuş..." İzah eder misiniz?
-
"Mizah gazetelerin paslı mir’atlarında ,üçüncü arkadaşın müşairane vaktinde kafiye-i 'sa'yı bulmak için اثالثقلاطيتارما Arkadaşları demişler: Bu paslı müzahref ayine içinde bunun suretini görüyoruz." ifadelerini açıklar mısınız?
-
"Müphem bir hüküm, külli bir hüküm değil." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Mürşid-i umumi olan vaiz ve hatipler hem âlim-i muhakkik olmalıdır, ta burhan ile ikna eylesin. Zira tasvir ve tezyin-i müddea, müteharri-i hakikata karşı faidesizdir." İzah eder misiniz?
-
"Muvaffakiyet, niyet-i halisenin refikidir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Muztarız; harb gelir çekmiyoruz. Şehid de bir velidir; cihadımız eskide, farz-ı kifaye idi. Şimdi farz-ı ayn olmuş, belki muzaaf bir farz, Hac ve Zekâtta gibi, cihaddaki niyetin, tasarrufu pek az idi..." İzahı nasıldır?
-
"Nasıl her bir insanda, gıdaya ihtiyaç var; onun gibi zevke de bir ihtiyacı vardır... Zevki tatmin olmazsa, ruh ve hüda vechinde zevkini arayacak." İzah eder misiniz?
-
"Nasıl ki Kürtlerin asabiyetlerinden, bir hâkim reis Avrupa’ya müdahene için Frenk libası giyse, Kürtler o hâkime itaate bedel, ihanet edeceklerdir..." İzah eder misiniz?
-
"Nasılki bir söz, maâni-yi saneviyye tesmiye edilen maksatları ile fikirleri bazen tenvir ya da karartması olduğu gibi; öyle de bir kelam, ‘maâni-i ûla’ tabir edilen tarz-ı ifadesi ve uslübunun sûretleri ile hisleri bazen tenzih..." İzah eder misiniz?
-
"Nihayetli emirde, bir nihayetsiz aded olmaz. Bana ver aksa'l-gayatı, tecavüzkârî bir nazdır, niyazî bir dua olmaz... Veya mikdare makdurat, dua mikyası kaldırmaz." İzah eder misiniz?
-
"Nurefşan nazarına karşı hayal, hakikatı setredemez; Hak olan mesleği tesvilata, tedlisata muhtaç değildir. Bu kelam iki fırka-ı dallenin reddine işarettir." İzah eder misiniz?
-
"O kasr-ı ittihad ve ittifakı ziyalandıran veyahut o hayat-ı akvamın deveran-ı dem yerine geçen havagazı menbaı gibi olan maarife, aşiret alayları gayet müşaşa bir medrese-i fünun ve cesim bir fabrika-i sanayi olacaktır." İzahı?
-
"On beş senedir ki düşündüğüm ihtiyacat arasında iki noktayı hedef-i maksad etmiştim. Bu ikiden maada Kürdistan'ın istikbalini temin edecek vesaiti görmedim." İzah eder misiniz?
-
"Ona müstaid olan bir fenni esas tutmalı. Ve buna münasib fünûnu; her birinden birer fezleke alınmalı ve o fen, esasın suret-i hakikîsini mütemmim ittihaz etmelidir..." İzah eder misiniz?
-
"Osmanlılığın meyl-üt terakkisini faal etmektir. Şöyle ki: Bu devletin mâbihil-hayatı ve dini, Din-i İslam olduğundan; her bir Osmanlı İ'lâ-yı şevket-i İslamiyeye mükellef ve her bir mümin İ'lâ-yı Kelimetullaha muvazzaftır." İzah eder misiniz?
-
"Prens Sabahaddin Bey'in su-i telakki olunan güzel fikri" nedir, konu hakkında bilgi verir misiniz?
-
"Rağbet-i umumiyeyi celb ile bizim gibi nevresidenin sa'yine neşât vermek için bir hizmet niyetindeyim. Şu bintül-fikri ve zâde-i tabiat ve semere-i fuad, şimdiki daire-i vâsia-i hürriyetle mütenasib..." İzah eder misiniz?
-
"Rahat-ı kalbi için mazlumun istihkak-ı darbe arzu ediyor. Hem bahane buluyor belki der müstehaktır. Madem o sefil güneş ona vermiyor, neden gölge ediyor." İzah eder misiniz?
-
"Ruh-u kulüp ittihad-ı kulubdadır. Ve mizac-ı hayat-ı hükûmet, kulüplerin imtizacındadır. Perişan ve tabakat-ı ağraz içinde yeni uyanmış bizim efkâr-ı umumiyemize peşkeş ettiğim..." İzah eder misiniz?
-
"Sair şuabâta nisbeten medaris terakki etmemiştir. Bunun da sebebi; kitaba nazarla istinbat-ı mes'ele etmek olan isti'dadı, meleke-i ilim yerinde ikâme olunmuş. Ve talebelerde adem-i münazara ve sual ve cevap sebebiyle; şevksizlik..." İzah eder misiniz?
-
"Şark'ta medeniyetin müessisi ve bize bir ders-i ibret vermiş olan Japonların medeniyet-i cismaniyelerine hayat vermek için, taharri-i din ederek bazı sualler sormuşlar idi." İzah eder misiniz?
-
"Şâz ve nadir olarak istidad-ı zamanın fevkınde çok kimseler gelip geçmiş. Nas ibtida onlara cünun veya abes isnadından sonra, sihre veya harikaya haml etmişler." Sihir veya harikaya nasıl haml edilmiş, izah eder misiniz?
-
"Senin hakiki sûretini mecazî misalinle görüştürmek için su-i tali’ hased veyahûd nazar değmemek için iki misâl-i zirvekârın cem’ine müsâade etmedi." cümlesini izah eder misiniz? Niyazi Bey'e neden "zamanın Rüstemi" diye hitap ediliyor?
-
"Şeriat aleme gelmiş ta istibadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin. Eğer temessül etse, istibdad bir dev, dürründe Meşrutiyet-i Süleyman, şeriat, Hatem-i Süleyman suretine girer idi." Bu cümleyi devamı ile birlikte izah eder misiniz?
-
"Şeriat'a istinad etmiş olan sultan-ı hürriyet, yüksek sada ile sizin gibi mâzinin en derin derelerinde gafil ve müteferrik bir kavme: 'Cehalet ve fakra hücum için fen ve san'at ve silah başına, ileri arş!' emrini veriyor." İzah eder misiniz?