"Ya Rab zarar bana dokundu, lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor." Maddi bir mahiyette olan kurtçuklar nasıl kalbe -manevi olan ubudiyete- zarar verebiliyor?
Değerli Kardeşimiz;
Kurtların, Hz. Eyyub (as)’ın kalbine ilişmesi, mecazi bir ifadedir. Zira burada bahsedilen kalp, bir et parçası değil, iman ve zikrin mahalli olan latife-i Rabbaniyedir. Maddi kurtların bu manevi kalbe, ilişmesi mümkün olmayacağına göre, buradaki mana başkadır.
Hz. Eyyub (as) bedenine arız olan hastalığın, kalbini meşgul etmesinden endişelendiği için, bu duayı yapmaya mecbur olmuş ve o musibetin gitmesi için Cenab-ı Hakk’a iltica etmiştir. Bu hâlini de “kalbime ilişti” ifadesi ile beliğane ifade etmiştir.
İnsanın maddi yapısı olan bedeni ile manevi yapısı sıkı bir irtibat halindedirler ve iç içe çalışılar. Biri birisiz olamaz. Beden ıstıraplar içinde iken, kalp ve ruhun ona kayıtsız kalması düşünülemez. Bu yüzden her iki cephenin sıhhat ve afiyeti ile huzura kavuşulur.
Burada elbette Hz. Eyyub (as)’ın şikâyeti bedenine arız olan hastalıktan dolayı değildir. Yani cismani saadeti temin etmek için yapılmış bir şikâyet değil, o hastalığın manevi huzuruna, ibadet ve taatine zarar vermesinden dolayıdır.
Huzur, insanın sürekli olarak Allah ile olan irtibat ve münasebetidir ki, bu da ibadet, taat, zikir, tesbih ve tefekkürle mümkündür. İbadet ve zikrin biçok kısmı ve şekli vardır. Bir kısmı beden ile bir kısmı mal ile bir kısmı ruh ve kalp iledir. İşte bütün bu kısımların huzuru ve keyfiyeti başka başkadır, ama birbirinden de kopuk değildir. Mesela beden ibadeti terk etse, kalp bundan rahatsızlık duyar.
İnsan ne kadar sabırlı ve metanet sahibi de olsa aciz ve fakirdir, musibetler karşısında tahammülü azdır. Şiddetli musibet, bir zaman sonra kalbi kendi ile meşgul etmeye başlar. Bu da huzura ve zikre mani olduğu için, Hz. Eyyub (as) Allah’tan bu hâlin kalkmasını niyaz etmiş. Burada beden ile kalp arasındaki şiddetli münasebeti temsilen kalp denilmiştir...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar