"Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek, kemal-i sabırla tahammül edip kalmış." Birinci nüktenin konuyla bağlantısını açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
İkinci Lem'a, insanın başına gelen musibet ve hastalıkların ilahi hikmetlerini izah etmektedir. Musibet ve hastalıklara sabır konusunda Kur’an'da en öne çıkarılan model ise Hz. Eyyub (as)’ın kıssasıdır. Bu yüzden Üstad Hazretleri bu kıssa üzerinden musibet ve hastalıkların hikmetini izah ediyor.
Her bir “nükte”de sabır ve musibetin bir ciheti izah ediliyor. Bu nüktelerin içinde kıssa ile en alakalı nükte, Birinci Nükte'dir. Çünkü asıl musibet dine gelen musibettir.
Hastalık, kuraklık, zelzele ve yangın gibi maddi musibetler insanın kısa dünya hayatını tehdit ediyor veya zarar veriyor, ama manevi bir musibet olan günahlar ise insanın ebedî hayatını tehdit ediyor. Bu sebeple manevi musibete maruz kalan müminlerin daha ziyade dua ve istiğfara etmeleri elzemdir.
Bu bakımdan, Birinci Nükte'de maddi musibetler ile manevi musibetler arasında bir bağ kurulmakla, manevi musibetlere müptela olanların büyük bir tehlike içinde oldukları ifade edilerek ibadet ve duaya teşvik ediliyor.
Hususen ilk paragraflar kıssa ile nükte arasındaki doğrudan ilişkiyi izah ediyor:
"Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın zâhirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyub'dan daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalp ve ruhumuza yaralar açar. ..." (Lem'lar, İkinci Lem'a)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar