Yirmi Dokuzuncu Pencere'nin başındaki ayet-i kerimenin yeri ve açıklaması ile birlikte giriş paragrafını; turra, sikke, mühür tabirlerinin münasebetini de ihtiva edecek şekilde izah eder misiniz?

Soru Detayı
- Dersin devamında bir cihette mühür olan bir varlık başka varlıklar için mektup telakki ediliyor. Mektup telakki edilen ve öyle nazara verilen varlıklar ise tevhid mühürleri olarak anlatılıyor. Bu farklı teşbihlerin de izahını istirham ediyoruz?
Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Dersin başındaki ayet-i kerîme İsrâ suresinin 44. ayetidir. Meali ise şöyledir:

“...Hiçbir şey yoktur ki, onu hamd ile tesbih etmesin...”

“Her şey her şeyle bağlıdır.” hükmünce, her bir şey bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd ile onun kemalini ilan eder. Ve yine her bir şey kendi mahiyetine göre en mükemmel ve noksansız bir şekilde yaratılması cihetiyle de Rabbini bütün noksan sıfatlardan tenzih eder.

Turra, sikke, mühür kelimelerinin manası ve kullanılma şekilleri üzerinde bazı açıklamalar yapmakla iktifa ederek, bunların çok güzel misallerini dersin tamamına havale edeceğiz:

Turra: Osmanlı liralarının bir yüzünde padişahın ismi yazılıdır. Bu yüze turra veya tuğra denilmektedir. Kâinattaki her varlık kendisinde tecelli eden ilahi isimler cihetiyle bir turradır. Bir varlıkta sadece bir değil, çok esmanın tecellileri mevcuttur. Mesela, bir meyvede Hâlık ismi yanında Rezzâk, Musavvir, Müzeyyin ve Kerim gibi çok esma kendini okutmaktadır.

Sikke: Bu liraların arka yüzünde de paranın basıldığı yerin ismi kaydedilmiştir “Kostantiniye.” Biz ve çevremizdeki bütün canlılar kâinat fabrikasında dokunmuş olmamız cihetiyle hepimizin üzerinde şu sikke vardır: Bütün kâinatı yaratamayan bizi var edemez.

Buna göre, Turra’nın Allah’ın varlığını, sikkenin ise birliğini ifade ettiğini söyleyebiliriz.

Mühür, damga ve hatem kelimeleri ise yakın mana taşırlar ve bir mektubun sonunda yer almakla şu dersi verirler:

Bu mektubu kim yazmış ise onun sonuna bu hatemi, bu mührü, bu damgayı vuran da odur. İşte Üstad'ın ifadesiyle her varlık, bilhassa her bir insan, her bir hayvan ve her bir bitki bir mektub-u Samedanîdir. Bütün bir kâinattan süzülmüş ve Allah’ın terbiyesinden geçmiştir ve çok hikmetleri taşımaktadır. Bunların her biri kimin ise bütün âlemlerin Rabbi de odur.

Bir şey bir cihetle sikke, bir cihetle turra, bir başka cihetle de mühür veya damga olabilir. Bunları kesin hatlarla birbirinden ayırmamız gerekmez. Mesela, bir meyve Allah’ın esmasına ayna olması cihetiyle turra, ağaçtan süzülmesi cihetiyle sikke, ağacın en sonunda yaratılması yönüyle de hatem veya mühür olabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 3.774
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...