"Yirmi dört saatten bir saati işgal eden farz namaz gibi zaruriyat-ı diniyede, yüzde doksan dokuz ihtimal-i necat var." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Burada "ihtimal" yola değil, yolcuya bakar. Yani, farzları yerine getirme yolu yüzde yüz necat verir, ama farzları yapan kişi yüzde yüz necat bulur, denilemez. Zira bir insan, bütün farz ibadetlerini hiç aksatmadan yapsa bile, yüzde yüz kurtuldum diyemez. Çünkü insanın akıbetinin nasıl olacağını Allah bilir.
Böyle bir yaklaşım insanı, ucb ve fahr gibi manevî hastalıklardan da kurtarır. Onun için büyük evliyalar akıbetlerinden hep endişe etmiş, kabre imansız girmekten titremişler. Sahabeler, hatta cennetle müjdelenen aşere-i mübeşşere bile akıbetlerinden daima endişe edip, hüsn-ü akıbet için her an Allah’a sığınmışlardır.
Küfür yolu yüzde yüz helakettir, kurtuluş ihtimali yoktur. Ancak küfürde giden adamın, yüzde bir ihtimal de olsa tövbe edip imana dönme ihtimali olabilir. Bu da ümitsizlik hastalığına bir merhemdir.
İslâm dini kişinin korku ve ümit arasında yaşamasını emreder. İnsan ne kadar ibadet ederse etsin akıbetinden emin olamaz, kendini cennetlik olarak bilemez. Yine, insan ne kadar günah işlerse işlesin, Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeli ve “Ben artık kesinlikle cennet yüzü göremem” dememelidir.
Allah’ın rahmetinden ümit kesip me’yus olmak gibi, O’nun gazabından emin olup ucba girmek de yanlıştır.
Bu konuyu aydınlatan bir hadîs-i şerîf:
"Bir insan hayatı boyunca cennet ameli işler, ömrünün sonunda bir cehennem ameli işler ve cehenneme gider. Bir insan da hayatı boyunca cehennem ameli işler ve ömrünün sonunda cennet ameli işler ve cennete gider." (Buhârî, Bed’ü’l-halk 6, Enbiyâ 1, Kader 1; Müslim, Kader 1.)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hocam, devamındaki cümlede ''Yalnız, gaflet ve tembellik hasiyetiyle, bir ihtimal, zarar-ı dünyevî olabilir...'' kısmını anlayamadım. sizin cevabınız gayet açık olmakla beraber, işin ahiretteki cihetine bakmış. metinde ise Üstad ''..zarar-ı dünyevi..'' demiş. İzah edermisiniz. Allah razı olsun!
"Şimdi, yirmi dört saatten bir saati işgal eden farz namaz gibi zaruriyat-ı diniyede, yüzde doksan dokuz ihtimal-i necat var." Buna göre namaz kılan bir insan ne kadar günahı olursa olursa olsun bir şekilde kurtulacak mı diyor? Bu şekilde insanları namaza teşvik edebilir miyiz?
Dinin zaruri emirlerini ve yasaklarını yerine getiren birisi için yüzde doksan dokuz ihtimal-i necat var denilmekte. Sadece namaz kılıp diğer zaruri emir ve yasakları terk eden de yüzde doksan dokuz kurtulur diye bir mana anlaşılmamalı.
Namaz burada temsili olarak ifade ediliyor namazla birlikte dinin diğer zaruri emir ve yasaklarının da necat için uygulanması gerekiyor. Üstadımız bu hususu daha açık daha veciz şöyle ifade ediyor:
Namaz kılan birisi ne kadar günahkar olursa olsun imanla kabre girmişse en nihayetinde kurtuluşa erecektir. Lakin günahlarının cezasını çekme riski de içinde bir kurtuluştur. Zira imanla kabre giren bir mümin her ne kadar kabir azabı çekse cehennemde yansa da ebedi cehennemde kalmayacağı için günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girecektir.