"Acaba yerde iken Arş-ı Âzamı temaşa eden, harika bir deha-yı kudsî sahibi olan..." Arş-ı Âzamı temaşaya, hakaik-ı imaniyeyi keşfetmeye örnek var mı? Üstad da bu makamda mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
Arş-ı Azam; bütün mahlukatı ve kevniyatı içine alan, muazzam bir sanat-ı Rabbani olduğu için, somutlaştırarak izah edilmesi mümkün değildir. Lakin bazı temsiller ile akla yaklaştırılabilir.
Arş; Allah’ın tedbir ve tasarrufunun azamet ve haşmetini ilan eden bir terimdir. Dünya nasıl kainata nispetle bir zerre kadar küçükse, kainat da arşa nispetle küçük bir zerre kadardır. İşte insan; dünya, kainat ve arş düzleminde düşündüğü zaman, Allah’ın ne kadar azametli ve haşmetli olduğuna intikal eder.
Büyük zatlar, iman ve tefekkür noktasından dünya, kainat ve arş tertibi ile mahlukattan, mahlukatın yaratanı olan Allah’a intikal ediyorlar. İnsanların ekserisi iman ve tefekkür noktasından, dünyanın içinden çıkamazlar, bazıları çıkarlar ama bunlar da kainatın içinden çıkmazlar, bazıları da kainattan arşa kadar giderler. İşte Şeyh Geylâni (k.s) nazar ve tefekkür noktasından; dünya, kainat ve arşa intikal eden büyük zatlardandır.
Hakaik-ı imaniyeyi keşfetmenin en somut örneği; Risale-i Nurlardaki imani hakikatlerdir. Üstad, Risale-i Nurlarda imanın en ince ve nurani hakikatlerini beyan edip ispat etmiş. Haşir Risalesi'nden tut, kader ve tevhide dair bütün konular buna somut örneklerdir.
Üstad'ın bu makamda olduğunun en güzel ispatı; yine Risale-i Nurlardır. Risale-i Nur'un azameti anlaşılmadan, Üstad'ın makamı anlaşılmaz. Risale-i Nurları okuyup anlamaya çalışırsak, Üstad'ın makamını da anlamış oluruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü