"اَلْعَالَمِينَ Bu kelimenin sonundaki يِنَ yalnız i’rab alâmetidir, عِشْرِينَ، ثَلاَثِينَ gibi. Veya cem’ alâmetidir; çünkü âlemin ihtiva ettiği cüzlerin her birisi bir âlemdir. Veyahut yalnız manzume-i şemsiyeye münhasır değildir..." İzahı?
Değerli Kardeşimiz;
"اَلْعَالَمِينَ Bu kelimenin sonundaki يِنَ yalnız i’rab alâmetidir, عِشْرِينَ، ثَلاَثِينَ gibi.
Bu gurup isimlere Arapçada cem-i müzekker salim; kurallı çoğul erkek isimler denir ki احمد علي gibi erkek özel isim ve كاتب شاعر gibi sıfatlarının ya da العالمين de olduğu gibi o grupta kabul edilenlerin - ون - ين – ile çoğul yapılmasıyla olur.
Bu çoğul isimlerde bulunan - و ve ي hâl ve durum farklılığına göre irab harfleri ن ise müfred isimde bulunan tenvinden ivazdır, yerinedir.(1)
Veya cem’ alâmetidir; çünkü âlemin ihtiva ettiği cüzlerin her birisi bir âlemdir.
"El-alemin" kelimesinin sonundaki “in” takısı, tekili çoğul yapıyor. Dolayısı ile Allah, bir tek alemin değil sayısız alemlerin Rabbi olmuş oluyor. Yani kelimenin sonundaki “in” cem (çoğul kipi) sigası oluyor.
Mesela, insan başlı başına bir alem olduğu gibi, insan bedenindeki her bir aza ve organ, aza ve organın bünyesinde çalışan her bir hücre, hücre içinde çalışan her bir atom taneleri de ayrı ayrı birer alem oluyorlar.
Bu açıdan bakıldığında kainatta sayısız alemler vardır ve hepsinin de Rabbi Allah’tır. Kısaca buna “Alemlerin Rabbi Allah / Rabbu'l-Âlemin” diyoruz.
Veyahut yalnız manzume-i şemsiyeye münhasır değildir..."
Bu cümlede yalnız manzume-i şemsiyeye münhasır olmadığını ifade etmesi ise, bazı ehl-i tefsirin âlemi manzume-i şemsiyeye münhasır kılmasından dolayı olabilir. Bu dar fikri de burada reddetmiş oluyor.
(1) bk. S. Ahmed el- Haşimi, el Kavaidul-Esasiyye s. 60- 62.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü