"Alemin bu kadar birlikleri ve vahdetleri güneş gibi zâhir bir tek Vâhid-i Ehade işaret ve delâlet eden bir hüccet-i bâhiredir. Hem kâinat unsurlarının ve nevilerinin her birisi bir olmasıyla beraber..." Devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İşte, âlemin bu kadar birlikleri ve vahdetleri güneş gibi zâhir bir tek Vâhid-i Ehade işaret ve delâlet eden bir hüccet-i bâhiredir."

"Hem kâinat unsurlarının ve nevilerinin her birisi bir olmasıyla beraber, zeminin yüzünü ihata etmesi ve birbirinin içine girmesi ve münasebettarâne ve belki muavenetkârâne birleşmesi, elbette mâlik ve sâhip ve sânilerinin bir olmasına bir alâmet-i zâhiredir."(1)

Parlak şeyler üstündeki ışık ve yansımalar nasıl güneşin varlığına işaret ediyor ise, kainattaki sayısız tevhit mühürleri ve imzaları da bir ve tek olan Allah’ın varlığına işaret ediyor.

Allah bir şeyi yaratırken her şey ile ilintili ve her mahlukla ilişkili icat ediyor. Mesela bir elmayı icat ederken güneş lazım, hava lazım, su lazım, toprak lazım vesaire. Sebepler açısından birisi olmasa elmanın icadı olmuyor. Demek Allah tek elmanın vücut bulabilmesi için bütün kainatı istihdam edip ona hizmetçi yaptırıyor. Elmanın yaratılmasında tek güneş tek hava tek toprak tek su var, bunlardan birisi başkasına ait olsa elma oluşamaz. Öyle ise elmayı kim icat ediyor ise, ona gerekli olan bütün sebeplerin mucidi ve sahibi de odur demektir.

Kainat sınırları içinde bir sanat var ve onun benzeri ve alternatifi yok ise, o sanat sanatkarının birliğine işaret eder. Mesela güneş bir, ay bir, hava bir, su bir, toprak bir; bütün bunlar bir olan sanatkarına işaret eder. Şayet bunların benzeri ve alternatifleri olsa idi, insanın zihni "Acaba şu benzer ve alternatifler başkasının mı?" diye bir ikileme düşebilirdi. Halbuki toprak bütün kainatı tek olan sanatkarı namına zapt etmiş. Hava ve su sadece dünyada var. Güneş gibi dünyaya hizmet eden başka bir güneş yok, vs...

Bütün bunlar tek ve yekta olan Allah’a işaret ediyorlar ve gittiği ve girdiği her yeri de tevhit namına zapt ediyorlar. Mesela hava insanın ciğerine girip orada muazzam bir nefes alma ve verme işlemi yapıyor ise, o ciğeri ve ciğerin bulunduğu bedeni tevhit adına zapt edip her şeyin Allah’ın mülkü olduğunu ilan ediyor.

(1) bk. Şualar, İkinci Şua, Üçüncü Makam.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...