"Allah, kendinden büyük bir şey yaratabilir mi?" gibi vesveseler neden geliyor ve bunun cevabını Risaleler ışığında verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Varlık; vacib, mümkün ve mümteni olmak üzere üç sınıftır.
Vacib olan varlık, Allah’ın zatı ve sıfatlarıdır. Yani varlığı zaruri olup, bir başkasına muhtaç olmadan ezelde var olan varlıktır. Bu varlıkta değişme, dönüşme, başkalaşma, yok olma gibi hallerin olması imkânsızdır.
Mümkün; varlığı ve yokluğu müsavi olan ve varlık sahasına çıkmak için vacib olan Allah’a muhtaç olan varlıklara denir.
Mümteni; varlığı asla mümkün ve caiz olmayan şeylere denir. Mesela, Allah’ın şerikinin olması mümtenidir.
Allah’ın ezeli ve ebedî olan sıfatları, taalluk (faaliyet sahası) ve tecelli noktasından farklılık gösterir...
İlim ve Kelam Sıfatı; varlığın hem vacib hem mümkün hem de mümteni olan kısmına tecelli eder. Yani Allah’ın ilmi hem kendini hem mümkünü hem de muhali ihata eder ve bilir. Kelam sıfatı da aynı ilim gibidir.
İrade ve Kudret Sıfatı; varlığın sadece mümkün sınıfına taalluk ve tecelli eder. Vacib ve mümteni sınıflara tecelli ve taallukları yoktur. Bu iki sıfat sadece mümkünde tecelli ve ona taalluk eder. Allah’tan daha büyük bir varlığın olması mümteni olduğundan Allah’ın kudreti ona taalluk etmez. Şerikin varlığı da mümteni olduğundan, Allah’ın kudreti ona da taalluk etmez; yani Allah’ın şerik yaratması düşünülemez.
Sem ve Basar Sıfatı; bu sıfatlar mümkün içinde sadece mevcut sınıfında tecelli eder. Yani madum sınıfında tecelli ve taallukları yoktur. Zaten madum, olmayan demek olduğu için görülmesi ve işitilmesi söz konusu değildir.
Bu gibi vesveselere karşı en güzel silah ilimdir. Vesvesenin mahiyeti bilinirse, kişi ondan korkmaz, telaş etmez ve çabuk kurtulur.
Vesvese her mümine gelir ve zararlı değildir. Vesveseyi zararlı zannetmek zararlıdır. Bu bakımdan, “Eyvah, kalbim bozulmuş.” dememek, ümitsizliğe düşmemek ve telaşa kapılmamak lazımdır ki, şeytan tuzağına düşmeyelim.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Bir şey zati olsa onun zıttı ona âraz olamaz" (risale-i nur)
-üstadın bu ifadelerinden bu vesveseye şöyle bir cevap buldum doğru mu? Veya şeriata dolayısı ile şeriat ışığında yazılmış Risale-i nur eserlerine ters ve yanlış bir ifadem var mıdır? Değerlendirirseniz sevinirim... eğer varsa yorumumu siliniz... teşekkürler.
- ALLAH EL-KEBİR'DİR ULU VE YÜCE VE BÜYÜKTÜR.
Allahın büyüklüğü kendi zatındandır yani Allah(c.c) nün büyüklüğü sair mahlukat gibi küçük olan şeylere nisbeten büyük demiyoruz... çünkü her şey zıttı ile bilinir ben küçük olanlara nisbeten büyük diyorum... bir kedi bana nisbeten küçük ama bir karıncaya nisbeten büyüktür... bu küçüklük ve büyüklük itibari emirlerdendir... ve küçük ve büyük bir birlerine nisbet edildikleri için yani birbirlerinin zıtları oldukları için bir birlerini sınırlıyorlar... kedi karıncaya göre büyük dediğim zaman kedinin büyüklüğünü karıncanın küçüklüğü ile sınırlandırmış oluyorum... halbuki Allah(c.c) nin büyüklüğü kendi zatındandır... Allah kendinden büyük taş yaratabilir mi? Diye sorduğumdan Allah(c.c) büyüklüğünü taş ile kıyasladığım için haşa O büyüklügü sınırlandırıyorum... sınırlı olan ezeli değildir ezeli olan ise sonradan yaratılmış demektir..... dolayısı ile bu soru Allah(c.c)nin ezeliyeti ile çelişen ve haşa Allah'a(c.c) denk bir şey tahayyül eden bir zihnin safsatasından başka bir şey değildir... esasen cevaba bile layık değildir, Cevabü’l-ahmak es-sükût kaidesi böyle bir soruya en hakikatli bir cevap olur....( Cevabü’l-ahmak es-sükût ifadesini bu konuda vesveseli olan kardeşlerim için değil, islama art niyet besleyen kişilere diyorum yanlış anlaşılmasın)
Ek Not: İFADELERİMDEN ŞERİATA ZIT BİR İFADE İSTEMEDEN HASIL OLDUYSA LÜTFEN UYARIN ve YORUMUMU SİLİN LÜTFEN!!!!!!!!!!!
Orada kelimler birbirine karışmış sanırım klavyeden olabilir, demek istediğim bu gibi soruların Allah'ın ezeliyeti ile çeliştiğini ifade etmekti... düzelttiğiniz için Allah razı olsun yanlışa vesile olabilir Allah korusun vebale girmek istemem...