Kul, kendi fiilinin halıkı olamaz mı?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Allah’ın iradesi ezelî ve ebedîdir; hiçbir şey onu zorlayıp tesiri altına alamaz. Bütün sebeplerin bir araya gelmesi, Allah’ı o işi yapmaya icbar edemez. Mahluku, Halık ile kıyas etmek, onun vasıflarını insanda tasavvur etmek şirk olur. Vacip olan Allah, mümkin olan mahlukatın sıfat ve hallerinden münezzehtir.

Cenab-ı Hak, zatında, sıfatlarında, fiillerinde mahlukata benzemez. Zira Hâlık'ın hakikati başka, mahlukatın mahiyeti başkadır. Hiçbir eserin, ustasına benzemediği bilinen bir gerçektir. Mesela, bir saat ne zatı, ne mahiyeti, ne sıfat ve fiilleri itibariyle ustasına benzemez. Bunların her ikisi de mahluk cin­sinden oldukları halde, aralarında bu kadar büyük bir mahiyet farklılığı vardır. O halde, bütün varlıkların Hâlık'ı olan Cenâb-ı Hakk'ın kutsi mahiyeti elbette ki, onun yarattığı hiçbir mahlukun mahiyetine benzemez. Zira Cenab-ı Hak, maddeden münezzeh, zaman ve mekânla kayıtlı olmayan bütün sıfatları sonsuz ve mutlak olan ezelî ve ebedî bir Zat-ı Akdes'tir. Mahlukatın sıfatları ise kendileri gibi mahluktur, hadistir, sınırlıdır.

Varlıklar; vacib, mümkün, mümteni olmak üzere üç sınıfa ayrılır.

Vacib: Allah’ın varlığı zatındandır, ezelîdir, ebedîdir, olması vacip, olmaması muhaldir. Ezeliyet tektir. İki ezeliyet birbirine müsaade etmez.

Mümkin: Olup olmaması müsavi olan. Allah’dan başka her şey mümkin varlık sınıfındandır ki, birbirlerini icat edip yaratamazlar. İnsanın kendisi ile ameli arasında bir fark yoktur; ikisi de mümkin sınıfındandır. İlm-i kelam tabiri ile “Mümkün mümküne illet olamaz.” Yani mahluk mahluku yaratmaz. Yaratmak ancak ezelî varlık sahibi olan Allah’ın vasfıdır.

Bütün mahlukat gibi bizim vücudumuz da “mümkinü'l-vücuttur” yani, olup olmaması müsavidir. Bir zamanlar yoktuk, Allah’ın lütfuyla var olduk, yarın ise bu dünyadan ahiret âlemine göçeceğiz. Daire-i ilminden daire-i kudrete geldik. Daire-i kudretten yine daire-i ilmine geçeceğiz.

Biz ezelî değiliz, ama ruhumuz Allah’ın Bâki ismine mazhariyetle ebediyiz. Bizim vücudumuz Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarının, cemal ve kemalinin bir aynasıdır. Bir nehrin yüzündeki kabarcıkların sürekli olarak değişmesi gibi, biz de her an değişmekteyiz. Bir zamanlar dedelerimiz ve babalarımız Cenab-ı Hakk’ın isim ve sıfatlarına ayna idiler, şimdi ise onların bedeline o ayinedarlık vazifesini bizler yapıyoruz. Bu hâl kıyamete kadar böyle devam edecektir.

Mümteni: Varlığı hiçbir zaman olmayacak olan imkânsız şeylere denir. Allah’ın eşi, benzeri, şeriki mümtenidir. Mümkin bir şeyin vacip olması muhaldir. İnsanın kendisi de fiilleri de mahluktur, bir fiili -haşa- yaratması muhaldir.

"İnsan amelinin yaratıcısı" demek ayetlere de zıt bir hükümdür. Bir şeyi yaratmak için muhit bir ilim, mutlak bir irade ve sonsuz bir kudret lazımdır. Bu da ancak varlığı vacip, ezelî, ebedî olan Allah’a mahsustur.

Bir kolumuzu kaldırıp indirmemiz esnasında yüzlerce kimyevi reaksiyon meydana geliyor, milyonlarca hücre çalışıyor. Kolunun hareketini Allah’a vermeyip, “Kolumu ben kaldırdım, ben indirdim.” diyen birisi, bütün bedenini, hücrelerini bilmesi, tedbir etmesi ve onlara hükmetmesi gerekir ki, bunu da hiç akıl sahibi söyleyemez. Diğer bütün fiilerimizi buna kıyas ediniz.

Diğer bir husus; hak mezhep olan Ehlisünnet, “İnsan kendi amelinin yaratıcısıdır.”, fikrini kesin bir dille reddetmiştir. Bu fikri savunan batıl ve bidat mezhep olan Mutezile mezhebidir.

Bütün buraya kadar söylediğimiz şeyler sabit emirler ve mahlukat âlemini için geçerlidir. Yani bir şey varlık âlemi içinde ise, mahluktur ve Allah’ın var etmesi ile var olmuştur. İnsan da mümkin varlık sınıfından olduğu için, yaratmaya taalluk eden şeylerde irade ve seçme hürriyeti yoktur. Sadece nisbi emirler sınıfından olan fiillerin vasfını seçme hürriyetine sahiptir.

Bir fiil ve amelin iki yüzü vardır, biri varlık ve mahluk yüzü; diğeri ise vasıf ve mahiyet yüzüdür. Varlık ve mahluk yüzü sabit emirler sınıfındandır. Vasıf ve mahiyet ciheti ise varlık ile yokluk arasında farazi bir hattır ki, buna nisbi emirler denir.

Özet olarak; hayır olsun şer olsun her fiili tercih eden insandır, yaratan Allah’tır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 6.507
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...