"Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hatâ bulunmaması." ile "Nazm ile nesir arasında, ediblerce gayr-ı malûm bir üslûbu ihtiyar etmesi." maddelerini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
2. Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hata bulunmaması.
Kur’an'daki 6666 ayet arasında herhangi bir tenakuz, hata, zıtlık ve intizamsızlık medar-ı bahs değildir. Bir ayette verilen hükme başka bir ayet muhalefet etmez. Bir ayetin tasdik ettiği şeyi başka bir ayet men etmiyor. Binlerce ayet arasındaki bu muazzam ahenk mu’cizedir. Çünkü Kur’an’da birbirinden farklı yüzlerce mevzu işliyor, malumat veriliyor. Buna rağmen, ayetler arasında en ufak bir tenakuz ve keşmekeşlik bulunmuyor.
3. Nazm ile nesir arasında, ediblerce gayr-ı malûm bir üslûbu ihtiyar etmesi.
Kur’an ne nesirdir ne de şiirdir. Daha önce insanların ve edebiyatçıların bilmediği bir üslubu kullanıyor. Kur’an yeni, orijinal ve kendine has bir üslup kullanıyor.
Nesir; duygu ve düşüncelerin dil bilgisi kaidelerine uygun bir şekilde anlatıldığı edebî eserdir.
Edebiyatın diğer ifade tarzı ise nazımdır. Nesirde duygu, düşünce ve hayallere yer verilir. Düşüncelerin ifadesi için nazımdan çok daha zengin imkânlara sahiptir.
Hikâye, roman, tiyatro, masal, hatırat, makale, sohbet, deneme, gezi yazısı, biyografi gibi edebiyat türlerinde hep nesir kullanılır. Nesir, kullanılan üslûba göre sade nesir, orta nesir ve süslü nesir gibi türlere ayrılır.
Nazım, mısralardan teşekkül eden vezinli ve kafiyeli ifade tarzına denir. Kelime olarak "dizmek, ipliğe inci dizmek" manalarına geliyor. Nazımda sadece mana değil, seslerin musikisi de mühimdir. Akılda kaldığı ve kolay ezberlendiği için, bu ifade tarzı ile ifade edilir. Ayrıca beyit, kıta, bend gibi nazım şekilleri de vardır. Şiirler de nazım şeklinde yazılır, ancak her nazım, şiir değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü