23-24. âyetin tefsiri
İçerikler
-
"Nübüvvet-i Muhammediyenin (a.s.m.) ispatı hakkındadır; nübüvvet-i mutlaka hakkında değildir." İzah eder misiniz?
-
"Enbiya-i sâlifînde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların ümmetleriyle olan muameleleri..." İzah eder misiniz?
-
"Hüzünlenme, Allah bizimle beraberdir." âyetini, Üstad neden "Korkma, Allah bizimle beraberdir." şeklinde ifade etmiş?
-
"Fıtrî karagözlülük, sun’î (yapma) karagözlülük gibi değildir." Ne demektir? Buradaki karagözlülük hangi manada kullanılmıştır?
-
"Ahlâk-ı âliyeyi ve yüksek huyları hakikate yapıştıran ve o ahlâkı daima yaşattıran, ciddiyet ile sıdktır. Eğer sıdk kalkıp araya kizb girerse,.." İzah eder misiniz?
-
"Mütenâsip olan eşya arasında meyil ve cezbe vardır. Yani, birbirine temayül ederler ve yekdiğerini celb ederler, aralarında ittihad olur..." İzah eder misiniz?
-
"Cemaatte olan kuvvet fertte yoktur... Bu nükteler göz önüne getirilmekle o Hazretin sayfası okunmalıdır." Bu nüktenin burada zikredilmesinden maksat nedir?
-
"Bir zatta içtima eden ahlâk-ı âliye kizb, hile gibi alçak halleri reddeder. Evet, yalnız şecaatle iştihar eden bir zât, kolay kolay yalana tenezzül etmez." İzah eder misiniz?
-
"O Zât'ın yaratılışında, tabiatında bir fenalık, bir kötülük hissi ve meyli olmuş olsaydı..." Peygamberlerin fıtrat ve yaratılışları sair insanlardan farklı mı, kötü insanlar yaratılıştan mı kötü?
-
"Küçük bir kavim içinde de bulunsa, pek kıymetsiz bir dâvâ hususunda cumhura muhalefet edip yalan söylemeye cesaret edemez." Yüzü kızarmadan yalan söyleyenleri görüyoruz, burayı nasıl anlayabiliriz?
-
"Enbiya-i sâlifînin ahval ve kıssaları, o Zâtın sıdk-ı nübüvvetine birer burhandır. Yalnız dört nükteye dikkat lâzımdır." Buradaki dört nükteyi izah eder misiniz?
-
"O Zat, vahy-i İlahinin makesi olan masum ruhuyla zaman ve mekânı tayyederek o zamanın en derin derelerine girmiş ve gördüğü gibi söylemiştir." İzah eder misiniz?
-
"Evet, kahır ve cebirle zahirî bir hâkimiyet, sathî bir tahakküm, kısa bir zamanda ibka edilebilir... İcrâ-yı tesir ederek, zahiren ve bâtınen beğendirmek..." İzah eder misiniz?
-
"İrşadıyla kalblerin derinliklerine kadar nüfuz etmek, hissiyatın en incelerini heyecana getirmek, istidatların inkişafına yol açmak,.." İzah eder misiniz?
-
"Parmakla gösterilen en büyük bir dâhi, ancak umumî bir istidadı ihya ve umumî bir hasleti ikaz ve umumî bir hissi inkişaf ettirebilir." İzah eder misiniz?
-
"Muvaffakiyet isteyen adam, Allah’ın âdetlerine karşı safvet ve muvafakatini muhafaza etsin ve fıtratın kanunlarına kesb-i muarefe etsin..." İzah eder misiniz?
-
"Şeriatın hakaikı, fıtratın kanunlarındaki muvazeneyi muhafaza etmiştir. İçtimaiyatın rabıtalarına lâzım gelen münasebetleri ihlâl etmemiştir." İzah eder misiniz?
-
"Bazan olur ki, iki adamın söyledikleri bir söz, bir kelâm, mütefavit olur; birisinin cehline, sathîliğine; ötekisinin ilmine, maharetine delâlet eder." İzah eder misiniz?
-
"Şeriat-ı İslâmiye, aklî bürhanlar üzerine müessestir. Bu şeriat, ulûm-u esasiyenin hayatî noktalarını tamamıyla tazammun etmiş olan ulûm ve fünundan mülahhastır..." İzah eder misiniz?
-
"Zihinlerin istidadı olmayan meselelerde veyahut zamanın kabiliyeti olmayan noktalarda, bir fezleke ile icmal etmiştir, füruatı akıllara havale etmiştir." İzah eder misiniz?
-
"Bir kitap veya bir şahsın yalnız fezlekeleri ihata etmekle harika olması lâzım gelmez. Bir şahıs, pek çok fezlekeleri ihata edebilir." izah eder misiniz?
-
"İki şahıstan sudur eden bir söz, istidatlarına göre tefavüt eder. Yani birisine göre altın, ötekisine nazaran kömür kıymetinde olur." İzah eder misiniz?
-
"Çok ilim ve fenler vardır ki, âdetlerin telkiniyle, vukuatın talimiyle ve zamanla, muhitin yardımıyla husule gelirler." İzah eder misiniz?
-
"Libasa benzemiyor; cilt ve deri gibi yapışık olup, istidadı beşerin nisbetinde tevessü’ ve inkişaf etmekle saadet-i dareyni intaç ve nev-i beşerin ahvalini tanzim eder." İzah eder misiniz?
-
"Kelâm-ı Ezelîden ayrıldık, nev-i beşerin fikriyle beraber ebede kadar devam edip gideceğiz... Biz de sureten, teklif cihetiyle insanlardan ayrılacağız." İzah eder misiniz?
-
"Kur’an-ı Kerim, umumî bir muallim ve bir mürşiddir. Halka-i dersinde oturan, nev-i beşerdir. Nev-i beşerin ekserisi avamdır. Mürşidin nazarında ekall, eksere tabidir..." İzah eder misiniz?
-
"Belağat, mukteza-yı hâli müraattan ibaret değil midir? Hey gözlerin kör olsun herif!" Üstad beddua etmezken, bu ifadeyi nasıl anlayabiliriz?
-
"Yaratılışa ve maddiyata dair meselelerde Kur’an müphem geçmiştir." Cevap kısmını izah eder misiniz?
-
"Ey insanlar, şemsin sukununa, arzın hareketine ve bir katre su içinde binlerce hayvanatın bulunduğuna dikkat ediniz ki, azamet-i ilahiyeyi anlayasınız." İzah eder misiniz?
-
"Keşfiyat-ı fenniye ve fünun-u hâzıra eski insanlara meçhul ve gayr-ı me’lûf olduğundan, onları onlara ders vermek hatâdır..." Sual ve cevabı izah eder misiniz?
-
"Güneş bir meyvedardır, silkinir tâ düşmesin seyyar olan yemişleri. Eğer sükûnuyla sükûnet eylese, cezbe kaçar, ağlar fezada muntazam meczubları." Güneş’in meyveleri nelerdir, izah eder misiniz?
-
"Kur’an-ı Kerim, Cenab-ı Hakk'ın vücut, vahdet ve azametine istidlal suretiyle kâinattan bahsetmiştir. Yoksa, kâinatın bizzat keyfiyetini izah etmek için değildir." İzah eder misiniz?
-
"Sanat, kast, nizam, kâinatın her zerresinde bulunur, matlup hasıl olur; teşekkülü nasıl olursa olsun bizim matlubumuza taalluku yoktur." İzah eder misiniz?
-
"Görmüyor musun, قَالَ’deki ا hiffeti ifade ediyor? Aslı و olsun ى olsun, ne olursa olsun, bize taallûk etmez." İzah eder misiniz?
-
"Beşîr ve Nezîrin (a.s.m.) basar ve basîreti, hakikatı hayalden tefrik edememekten münezzehtir, celildir,.." İzah eder misiniz?
-
"Peygamber Aleyhisselâmın zahirî harikalarının herbirisi âhâdî olup mütevatir değilse de, o âhâdîlerin heyet-i mecmuası ve çok nevileri, mütevatir-i bilmânâdır." İzah eder misiniz?
-
"Kur'an-ı Azîmüşşan'dır ki, yedi vecihle mu'cize olduğuna mezkûr âyetle işaret edilmiştir." Yedi vecih ve âyet nedir?
-
"Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hatâ bulunmaması." ile "Nazm ile nesir arasında, ediblerce gayr-ı malûm bir üslûbu ihtiyar etmesi." maddelerini izah eder misiniz?
-
"İ’câzının en yüksek veçhi, nazmındaki belâğatten doğmuştur. Evet, Kur’ân’ın bu nevi i’câzı, beşerin tâkatinden hariç bir derecededir." Nazmındaki belağat tüm edebî cihetleri mi ifade ediyor?
-
"Arap kavmi maarifsiz, bedevî bir millet idi... Sair kavimlerden fazla bir zekâya mâlik idiler. Başka insanlara nisbeten cevval fikirleri vardı." İzah eder misiniz?
-
"Müslüman olduktan sonra siyaset-i âlemi eline alanlara sefih denilemez." Ne demektir?
-
"Bu iki cümle arasında, hararetle ateş arasında olduğu gibi 'lüzum' lazımdır. Halbuki bu iki cümle arasında lüzum görünmüyor." Ne demektir?
-
"İtyan, tecrübeye lâzımdır; tecrübe taallüme, taallüm vücub-u teşebbüse, vücub-u teşebbüs de teşebbüse, teşebbüs de raybe lâzımdır..." İzah eder misiniz?
-
"Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, نَوْعٌ مُنْحَصِرٌ فِى الشَّخْصِ yani, bir şahısta inhisar etmiş bir nevidir." İzah eder misiniz?
-
"Şu ateş azabı, Kur'ân'a imtisal etmeyen kâfirlere hazırlanmıştır." Buradan, ateş sanki kâfirlere mahsus manası çıkıyor gibi?
-
"Zemherir namında burudet ile yakan bir ateş vardır." cümlesini ilmî açıdan izah eder misiniz?
-
"Şems, kamer, yıldız, arz gibi küreler, hep şecere-i hilkatin meyveleridir." ne demektir?
-
"Cehennemin, bir yumurta gibi, arzın merkezinde mevcut ve bilâhare tezahür edeceği, mümkinattandır." Mi’rac gecesinde cehennem ehlinin görünmesi nasıl izah edilebilir?
-
"Birinci cümlenin ikinci cümleye tercihan zikri, onların rayblarının menşei, hasta tabiatlarıyla kötü vücutları olduğuna işarettir." İzah eder misiniz?
-
"Bir surenin muarazasından aciz kalan adamın, bütün Kur’an’ı tecrübeye hakkı yoktur. Çünkü Kâtip birdir." İzah eder misiniz?
-
"İ’câz, zevkîdir; târif ve tâbir edilemez... Fikriyle i’câzı zevketmeyen, târifle vakıf olamaz; bal gibidir." İzah eder misiniz?
-
"Taife, necm, nevbet kelimeleri, sûre kelimesinin vazifesini ifa edebilirler. Sûre kelimesinin onlara tercihan zikrinde ne vardır?" Sualinin cevabını izah eder misiniz?
-
"İstiane ve istimdat kelimeleri ise yardımcıların hazır bulunduklarına delâlet etmezler." İzah eder misiniz?
-
"Kur’ân’ın i’cazı, onların aczindendir. Aczleri ise, eserden olmayıp fiilden olduğuna işârettir..." Bu ifade sarfe yaklaşımını te’yid etmiyor mu?
-
"İttika, imana tabidir. Yani ittika, iman olduktan sonra husule gelir." İzah eder misiniz?