"Ben şimdiye kadar Hüsrev'i ehl-i dünyaya göstermiyordum, gizlerdim." Ne demektir, izah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

Külliyatın telifi zamanında; şartlar çok müşkil idi. Yaklaşık altı bin sahife ve yüz otuz eser orijinal el yazısıyla telif edilmiş, iman tekniğe meydan okumuştur. Külliyat; takipler, hapisler, sürgünler ve yasaklar gibi ağır şartlarda yazılmıştır.

Hüsrev Ağabey de o zaman hem güzel hem de hızlı yazan bir kalem olduğundan, Üstadımız tedbir açısından onu gizliyor ve nazara vermiyordu. Zira hem ehli dünya hem de ehli nazar ona zarar verebilirdi.

Üstadımız:
1. Haset ve gıptaya mani olmak,
2. Gurur ve ucba girmemesini temin etmek,
3. Ehli dünyanın zararından korumak,
4. Uhuvveti ve ittifakı muhafaza etmek için,
Hüsrev Ağabeyi himaye etmiş ve muhafaza altında tutmuştur.

Fakat Kur'an’ı güzelce yazması ve ciddi kalemiyle külliyatın çoğalmasına vesile olması, onu ifşa etti, hıfz ve himayeden çıkardı. Gayreti, çalışkanlığı ve güzel hattı tezahür etti ve Hüsrev Ağabey de bilindi ve tanındı.

Sonra malum hâdiseler oldu. Kendileri Latince bastırılan eserlere muhalefet etti, onun şahsına bağlananlar yeni bir çığır açtı, belki de ehl-i siyasetin parmak karıştırması ile "Üstad-ı Sani" manasında bir muhalefet ve cemaat içinde bir gurup oluştu. Üstadımızın korktuğu mevzu meydana geldi. Ehl-i siyasetten niçin sakladığı zamanla anlaşılmış oldu.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü