"Bir şeyin vücudu, bütün eczasının vücuduna vabestedir. Ademi ise, bir cüz’ünün ademiyle olduğundan, zayıf adam, iktidarını göstermek için tahrip taraftarı oluyor, müsbet yerine menfice hareket ediyor." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bir şeyin vücut bulması ve varlık sahasına çıkması, birçok şartın bir araya gelmesine bağlıdır. Ama o şeyin yok edilmesi veya dağıtılması için bir şartın olmaması kâfidir. Birincisine vücut ve müsbet, ikincisine adem ve tahrib deniliyor. Vücut sırf hayırdır, adem ise sırf şerdir.

Vücut varlık demektir, adem ise yokluk manasına gelir. İman vücut sınıfına girer, zira mü’minin kalbinde Allah inancı vardır. Küfür ise ademdir, imansızlıktır, kalbde imanın yokluğudur. Aynı şekilde, ahlâk vücuddur, ahlâksızlık ademdir. Adalet vücud, adaletsizlik demek olan zulüm ise ademdir. Namaz kılmak vücud, kılmamak ademdir. Misaller çoğaltılabilir.

Burada vücuttan maksat; hayırdır, menfaat ve maslahatlardır. Cenab-ı Hakk'ın bütün emirleri ve nehiyleri insanlığın hayrına, faydasına ve maslahatına müncer olduğundan vücut ve varlık olarak kabul edilir. Bu emir ve nehiylerin zıddı ve onlara muhalefet ise; insanlığın zararına, şerrine ve kötülüğüne müncer olduğundan dolayı da adem ve yokluk olarak telakki edilir.

Bir varlığın yoklukta kalmayıp vücut sahasına çıkması yani var olması güzeldir ve hayırdır. Varlıkların yaratılış gayelerine uygun olarak istimal edilmemeleri ise isyandır, şerdir ve ademdir.

Mücevher yüklü bir geminin maksud mahalline ulaşabilmesi için bütün mürettebatın ve sistemin saat gibi mükemmel bir şekilde işlemesi lazımdır. Fakat kaptanın uyuması veya bir mürettebatın vazifesini terk etmesi o geminin batmasına ve neticenin tahakkuk etmemesine kâfidir. Bir şeyin tahakkuku için binlerce şart lazım iken, o neticenin zail olması için hiçbir şey yapmamak veya küçük bir vazifeyi terk etmek kâfidir.

İşte küfür ve isyanda olanlar; âlemin her şeyini, bütün faaliyetlerini, sayısız hikmetlerini, o güzel neticelerini ve kemalatını faydasız, gayesiz ve abes görmektedirler. Ayrıca küfür, isyan; bütün bir kâinatı tahkir etmek, kıymetsiz ve manasız görmektir. Bütün mahlukatın hakikatleri esma-i ilahiyeye istinad ettiğinden, mahlukata yapılan bu tahkir sma-i ilahiyeyi de tezyif manası taşır. Yani o mükemmel tecellileri ehemmiyetsiz görür, dikkate almaz, düşünmeye değer bulmaz. Bu ise, o esmaya karşı büyük bir cinayettir.

Mesela, bir insanın hayatını idame ettirebilmesi için, milyonlarca sebebin bir arada olması gerekiyor; güneş, hava, su, bedendeki kan ve hücrelerin intizamlı bir şekilde sevk ve idare edilmesi lazımdır. Buna vücut ve müsbet deniliyor. Ama bir insanı öldürmek veya hayatına son vermek için küçük bir hareket veya küçük bir şartın iptali kâfidir. Mesela, silahın tetiğine dokunmak, suyuna bir iki damla zehir akıtmak kâfidir. Buna da adem ve tahrip deniliyor.

İnsan açısından tahrip ve yok etmek çok kolay iken, bir şey ortaya koymak çok zordur. Bir kibrit çöpü ile koca ormanı yakmak, bir bomba ile binlerce insanı katletmek gibi.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.172
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

karolin
Hayatımda hep şu örneği hissettim..Bir araba yapıldığını düşünün.Çalışması için tüm eczalarının olması lazım.Ama içinden bir parçayı çıkarın araba arıza verir.Bu meseleyle ilgili sanki?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
karolin
Öldürmek için küçük bir şartın iptali dediniz.Tetiğe basınca hangi şart iptal oldu burada?Kalbini parçaladı mermi.Bu küçük bir şart mı? (Önceki yorumum bu konuyla direkt bağlantılı mı?)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale
Kalbin çarpması binlerce hayat şartlarından sadece bir tanesi bu yok oldu mu hayat bitiyor. Evet önceki yorumunuz meseleye güzel bir örnek.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...