"Biz de 'Fehimtü ve sadakte' diyerek mukabele ediyoruz." Burada "Fehimtü ve saddaktu" yani "Anladım ve tasdik ettim." şeklinde olsa daha doğru olmaz mı?
Değerli Kardeşimiz;
"Bu defa, bu seyr ile şükür nehrinin menbaına şükür dağının tepesine, şükür çığırının şehrâhına, şükr-ü mutlaktaki hakikatle mârifete götürüyor. Ve mebde’de olduğu gibi, müntehâda 'Der tarîk-ı acz-mendi, lazım âmed çâr-çiz/Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz.' buyuruyorsunuz. Biz de 'Fehimtü ve sadakte' diyerek mukabele ediyoruz. Dua ve salavatla bu kudsî seyahata nihayet veriyorsunuz." (Barla Lâhikası, 91. Mektup: Hulusi Bey'in Fıkrasıdır)
Bizim kanaatimize göre de فَهِمْتُ وَصَدَّقْتُ “Anladım ve tasdik ettim” ifadesi daha güzeldir. İlmi az olan, çok olana: “Doğru söyledin” değil, “Seni tasdik ettim” der. Zira ilmi az olanın, ilmi çok olanın sözünü muhakeme etmesi ve süzgeçten geçirmesi mümkün değildir. Onun böyle bir ilmi yoktur ki “Doğru söyledin” diyebilsin. Hele muhatap Üstad Hazretleri gibi bir dâhi olursa, ona “Doğru söyledin” denmez. Belki “Senin sözünü kabul ediyor ve doğru söylediğine şahitlik ediyoruz” manasında صَدَّقْتُ denilir.
Bununla birlikte, Lahikada geçen mezkûr ifade Hulusi Ağabey’e aittir. Yani sözün sahibi öyle dediği için kayda öyle geçmiştir. Bu durumda yapılabilecek iki şey vardır:
1. Ya -sizin dediğiniz ve üstte mülahazasını yaptığımız üzere- sözü daha uygunuyla değiştirmek.
2. Ya da sözü, sözün sahibinin söylediği hâl üzere bırakmak.
Demek Naşir ağabeyler, ikinci şıkkı tercih etmiş.
Şunu da ilave edelim: Böyle küçük meseleleri çok da büyütmeyip niyete bakmak daha güzel olabilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü