"Bu zahir yanlışı ve medar-ı mesuliyet olması büyük hata olduğunu gösteriyor." cümlesi ile 65. Hatayı izah eder misiniz?

Soru Detayı

- Bir de bu hata-savab cedvelinde genel olarak üslübda külliyatın diğer noktalarına nazaran -tabiri caizse- alttan alma gibi mi ifadeler var acaba?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hata 65: Süfyan ve bir İslam deccalı, Mustafa Kemal olduğu Beşinci Şuada anlaşılıyor.

Cevap: Beşinci Şua, küllî bir surette, çok zaman evvel müteşabih bir hadisin bir tevilini beyan etmesi ve itiraznamemde kati cevabı verilmesi, bu zahir yanlışı ve medâr-ı mesuliyet olması büyük hata olduğunu gösteriyor. Eğer mesuliyet varsa, bu ince, külli manayı böyle cüz’î bir şahsa tatbik edip mahkemede teşhir eden kimse mesul ve suçlu olur." (Şualar, On Dördüncü Şuâ)

Bu iddianame bir savcı tarafından hazırlanmış olup, Üstad'ımız 81 hatasını ispat etmektedir. Bu hata ve iftiraların birisi de bu 65 numaralı olanıdır. Burada ilgili savcı, Üstad'ımızın güya bu eseri yeni yazdığı ve Mustafa Kemal'i kötülemek için böyle bir işe kalkıştığını iddia etmiştir.

Üstad'ımız da buna karşı "bu zahir yanlışı" ifadesini kullanmaktadır. İzahını da cevabın ilk cümlesinde şöyle vermektedir:

"Beşinci Şuâ, küllî bir surette, çok zaman evvel müteşabih bir hadisin bir tevilini beyan etmesi ve itiraznamemde kati cevabı verilmesi, bu zahir yanlışı ve medâr-ı mesuliyet olması büyük hata olduğunu gösteriyor."

Dolayısıyla 5. Şua'nın aslı ve esası, 1907 yıllarında Üstad'ımızın ilk İstanbul'a gelişinde sorulan suallere dair verdiği cevaplardan teşekkül etmiştir. Üstad'ımız "5. Şua'nın aslı ilk yazıldığında daha Mustafa Kemal'in ismi doğru dürüst duyulmamıştı ki, ona binaen yazılsın" demeye getiriyor.

Üstad'ımızın bütün hayatı, gayet net ve müspet bir tarz üzerine gitmiş ve Allah'tan başka kimseden korkmamıştır. Burada hakikatleri gayet net izah etmekle beraber böyle bir üslubun ihtiyar edilmesi, Yanındaki talebelerin ve onların ailelerini düşünmesindendir. Yoksa Üstad burada herhangi bir korkaklık alameti göstermemiş, gerçekleri mahkeme heyetinin yüzlerine haykırmıştır. Ama burada hikmetli ve müspet bir ruh haletiyle, hakikatleri çarpıtmadan ve eğip bükmeden izah ve ispat yolunu ihtiyar etmiştir.

"Eğer mesuliyet varsa, bu ince, küllî manayı böyle cüz’î bir şahsa tatbik edip mahkemede teşhir eden kimse mesul ve suçlu olur." Burada Üstad'ımız bu gibi değerlendirmelerde, "İslam Deccali ifadesinin sadece Mustafa Kemal'e işaret ediyor." diyenlerin mesul olduğunu ispat ediyor. Çünkü Üstad'ımız asıl hatalı ve suçluların; hadis-i şeriflerden ahirzaman hadiselerinin baş aktörlerinin özelliklerini ve sıfatlarını anlattığı o geniş ve derin manaları, sadece bir tek şahsa indirgemeye çalışanlar olduğunu bu şekilde ortaya koymuş oluyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 297
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...