Büyük varlıkların haşmet, küçük zihayatların rahmet lisanıyla zikretmeleri; hâl diliyle mi kal diliyle mi? Tamamının musika-i kübraya dahil edilmesi ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bir ayette mealen şöyle buyurulur:

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar onu tesbih eder; onu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız.” (İsrâ, 17/44)

Küçük-büyük, canlı-cansız her varlık Allah’ı hamd ile tesbih ederler. Yani, onu bütün kemal sıfatlarla tavsif ve yine bütün noksan sıfatlardan da tenzih ederler. Onlar bizim dilimizle konuşmadıklarından tesbihlerini anlayamayız. Biz ancak her şeyin hâl diliyle Allah’ın esma ve sıfatlarını ilan ettiklerini bilir, ayrıca Üstad Hazretlerinin; "vezaif-i eşya suretinde ubudiyetleri var" ifadesinin ışığında, her şeyin kendisine verilen vazifeyi mükemmel olarak yerine getirmekle Allah’a ubudiyet etmiş olduklarını anlarız.

Üstad Hazretleri farklı mahlukların birbirinden ayrı tesbihlerini bir musikideki ayrı seslere, değişik nağmelere benzetiyor. Büyük varlıkların haşmet lisanıyla, küçüklerin de rahmet lisanıyla zikretmeleriyle mükemmel bir nağme ortaya çıkmış oluyor.

Haşmet lisanı büyük varlıkların mazhar oldukları Celîl, Kâdir, Azîm gibi celali isimlerle zikirlerini, rahmet lisanı ise küçük küçük varlıkların mazhar oldukları Kerîm, Cemîl, Rezzâk, Latîf gibi cemali isimlerle zikirlerini ifade etmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...