"Cennet olmasa, cehennem tâzip etmez. Zemherir olmasa, ihrak etmez." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Cennet olmasa, Cehennem tâzip etmez. Zemherir olmasa, ihrak etmez."
نَعَمْ وَسُبْحَانَ مَنِ اخْتَفٰى لِعَدَمِ ضِدِّهِ - وَلَوْلاَ الْجَنَّةُ وَالزَّمْهَرِيرُ لَمَا عَذَّبَتْ جَهَنَّمُ وَلاٰ اَحْرَقَتْ
"Evet, adem-i zıttı olmadığından istitar etmiş olan Zât-ı Akdes her türlü noksandan münezzehtir. Cennet olmasa, Cehennem tâzip etmez. Zemherir olmasa, yakmaz." (bk. İşârât)
Kâinatta her şey zıddı ile bilinir, zıddı ile ölçülür, zıddı ile fark edilir ve zıddı ile kıyaslanır. Zıddı olmayan bir şeyin mahiyeti bilinmez, dereceleri kıyaslanamaz ve ne olduğu idrak edilemez.
Mesela, gece olmasaydı, gündüzün farkı, mahiyeti ve kıymeti insanlara gizlenecek insanlar gündüzün farkında bile olmayacaktı.
Yine soğuk olmasaydı sıcaklığın dereceleri, değer ve kıymeti bilinmeyecek insanlara gizli kalacaktı.
Allah’ın gerçek bir zıddı yoktur; çünkü sonsuz ve ezeli olan sıfatların zıttı olmaz ve olması da mümkün değildir. Bir şeyin zıddı varsa, o şey sınırlı ve yaratılmış demektir. Mesela, sonsuz bir kudretin zıddı yok ki, acizlik ona müdahale edip kudrete bir derece bir farkındalık oluştursun.
Allah’ın zıddı olmadığı için hakiki mahiyet itibariyle gizli kalıyor ve ihatalı bir şekilde idraki de mümkün değildir.
“Gözler onu idrak edemez, hâlbuki o gözleri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır.” (Enam, 6/103)
“Arzulanan bir şeye ulaşma” anlamına gelen idrak, mecaz olarak “duyu organının duyulur şeyi algılaması veya aklın soyut bir varlık ya da manayı kavraması” manasında kullanılır. Buradaki kullanımında her iki anlamı da kapsamaktadır; yani “Gözler onu idrak edemez.” ifadesiyle hem Allah’ın gözle görülür maddi ve cismani bir varlık olmadığı hem de zatından başka hiçbir varlık tarafından onun gerçek varlığının ve mahiyetinin bütünüyle bilinip kuşatılamayacağı ortaya konmuştur.
Bu ifade ile özellikle maddi nesneleri, putları, heykelleri, resimleri tanrılaştıran, bunlara tanrısal aşkınlık ve kutsallık yükleyerek kendilerine sığınılan veya korkulan birer güç kaynağı gibi gören bütün dinler, inançlar ve bunlara dayalı tutumlar reddedilmiştir.
Bu sebeple Allah mevcud-u meçhuldür. Yani varlığı ve birliği itibarı ile mevcuttur ve buna bütün kâinat şahittir. Ama Zat-ı Akdesini idrak etme, görme ve anlama açısından ise meçhuldür. Kim Allah’ın zatına bir şekil bir derece bir kıyas yaparsa şirke girmiş olur. Onun zatı mahiyet olarak müstetir yani bizim için gaybi ve bilinmezdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü