"Dalalet-i fenniye, elini esasata ve erkâna uzatmış olduğu..." İzah eder misiniz; fen, elini iman esaslarına nasıl uzatmış?
Değerli Kardeşimiz;
Burada suçlu fen ilimleri değil, fen ilimlerini kendi batıl düşüncelerinde bir vasıta olarak kullanan felsefi cereyanlardır. Yani Üstad Hazretleri fen ilimlerini itham etmiyor, fen ilimlerini inkârda bir vasıta olarak kullanan bozuk ve batıl felsefî ekolleri itham ediyor.
Mesela, biyoloji ilmi Allah’ın sanatı ve mahlukatı olan canlıları inceleyen ve onun isim ve sıfatlarına işaret eden mükemmel bir rehber ve güzel bir kaynak olmasına rağmen, materyalist felsefe güya bu ilme dayanarak insanların maymundan geldiğini ve maddenin ezelî olduğunu iddia ederek, biyoloji ilmi perdesi altında dine hücum ediyor. Yoksa hakikat-ı halde biyoloji ilmi bu batıl felsefenin bastonu ya da mesnedi değildir; tam aksine yaratılışı ve Allah’ın varlığını ve birliğini izah ve ispat eden en büyük ve kati bir delildir.
Üstad Hazretleri fen ilimlerinin bu hususiyetine şu ibareleri ile işaret ediyor:
"Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah'tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz."
"Mesela, nasıl ki mükemmel bir eczahane ki, her kavanozunda harika ve hassas mizanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var; şüphesiz gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir."
"Öyle de küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve hayvanat kavanozlarındaki zihayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle bu çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması nisbetinde, okuduğunuz fenn-i tıb mikyasıyla, küre-i arz eczahane-i kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelâli, hatta kör gözlere de gösterir, tanıttırır." (Şualar, On Birinci Şua, Altıncı Mesele.)
Diğer bir husus, ilim ile ilim felsefesi farklı şeylerdir. İlim, sanatı incelerken; ilim felsefesi sanatın sanatkârdan kopartılma ya da başka şeylere dayandırma gayretidir. Bu yüzden ilim ile ilim felsefesini aynı kefeye koymamak gerekir. İslam’ın meselesi ilim ile değil, dinsizliği esas alan felsefe iledir. Zaten İslam’a savaş açan da ilmin kendisi değil, ilim felsefesidir. Eğer ilim İslam lehinde kullanılır ise bize Allah’ı tanıtan tefekkür vesilesi olur, aynı ilim inkârcı felsefenin elinde küfür vasıtası hâline dönüşür.
Üstad Hazretlerinin ''Fakat şu zamanda dalalet-i fenniye, elini esasata ve erkana uzatmış olduğundan...'' (bk. Mektubat, 28. Mektup, Mahrem Bir Suale Cevaptır.) ibarelerine bu ölçüler ışığında bakmak gerekir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü