"Dünyanın ömrü kısa olup, süratle zeval ve guruba gider. Zevalin elemiyle, visalin lezzeti zeval buluyor." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Dünya ve içindekiler sabit ve daimî olmayıp mütemadiyen değişiyor, durmuyor, gidiyor. Dünya da içindeki bütün mahlûkat da fani ve ölüme mahkûm...
Dünyaya ve dünya nimetlerine kavuşmaktan aldığımız lezzet, onların elimizden çıkmasıyla ortadan kalkıyor, yerini elem ve kedere bırakıyor. Yine bu eserde geçen “...Firakın elemi, telaki lezzetinden ağırdır.” cümlesi, ayrılık eleminin kavuşmanın lezzetinden çok daha fazla olduğunu ders veriyor.
Şayet insan yok olmaya mahkûm olan bu şeylere kalbini bağlarsa, aldığı o cüz’î lezzet, ondan ayrılmanın verdiği büyük acıya mukabil gelemez.
Öyle ise, kalbimizi o fani şeylere kaptırmamamız ve onlara bağlamamamız icap eder. Hz. İbrahim (as)’in ifade ettiği gibi “Uful eden, yani batıp giden hiçbir şeye muhabbet etmem.” (Enam, 6/76-78) demeli, onları kalben terk etmeliyiz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü