"Lezzeti nisbetinde elemi de vardır." cümlesini, "Allah sizin hakkınızda kolaylık ister zorluk istemez." gibi âyetlerle birlikte nasıl değerlendirebiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kur'an'ı sana meşakkati çekip bedbaht olasın diye indirmedik..." (Tâhâ, 20/2)
"...Allah sizin hakkınızda kolaylık ister zorluk istemez..." (Bakara, 2/185)
Bazı müfessirler Resûlullah Efendimiz’in (asm) tebliğ vazifesi esnasında çektiği sıkıntıları ve gece ibadetinden ötürü tâkatten düştüğünü anlatan rivayetleri asas alarak, âyete; "Kur’an’ın insanı güç yetiremeyeceği şeylerle mes’ul tutmak üzere gelmediği" mânasını vermişler. Bazıları da burada, Hz. Peygamber’in (asm,) hep bu sıkıntılı duruma mahkûm kalmayıp güçlü ve itibarlı olacağı ve kıymetinin bilineceği günlere de kavuşacağı izahını yapmışlardır (bk. Taberî, XVI, 137; Râzî, XXII, 3-4).
Bu iki âyet, daha çok ibadetler konusunda "Allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez" manasında kullanılıyor.
Elbette işarî ve remzî başka mânaları da vardır.
Yoksa bu âyet, insanın dünya hayatında bir takım zorluk ve meşakkatlere maruz kalmayacağı mânasına gelmiyor. Nitekim birçok ayette de insanın meşakkat ve sıkıntılar ile imtihan edileceği ifade ediliyor.
“Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!” (Bakara, 2/155)
“Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluklar, öyle sıkıntılar dokundu ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve beraberinde iman edenler: 'Allah'ın yardımı ne zaman?' derlerdi. Bak işte! Gerçekten Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara, 2/214)
"Dünyanın lezzeti nisbetinde elemi de vardır."
Allah ve ahireti unutarak ya da inkâr ederek tamamen dünya hayatına hasr-ı nazar eden birisi, hakiki huzuru ve saadeti hiçbir zaman bulamaz. Zira dünya hayatında lezzetlerin yanında acılar, mutluluğun yanında hüzünler de bulunuyor ve dünya hayatının bütün lezzetleri fanidir. Bu yönü ile dünya hayatı doyumluk değil, tadımlıktır.
"Zorlukla beraber kolaylık vardır. Evet, zorlukla beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 94/5-6). Öyle ise dünya hayatını, ahireti kazanmak için bir vasıta olarak görmek, helal dairesinde kalmak, meşru lezzetleri tatmak gerekiyor. Yani kalbine ahiret hayatını yerleştiren birisi, dünya hayatında da tam huzuru bulur. Ama sadece dünya hayatına perestiş edenlerin akıbeti hem dünyada hem de ukbada hüsran olacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü