"Eğer bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Birilerini aşırı seven onun hiçbir yanlışını görmediği ya da görmek istemediği gibi, bir kimseye düşman olan kişi de inadından, kin ve nefretinden, onun hiçbir doğrusunu görmüyor ya da görmek istemiyor. İnat, haset, hırs, ön yargı, tarafgirlik, makam sevdası ve dünyevi menfaat gibi şeyler hadiseleri ve kişileri insafla ve hakkaniyetle değerlendirmeye mânidir. Zira muhabbetin de inadın da gözü kördür.
Her insanın noksan tarafları, hataları, kusurları olduğu gibi, sevilmeye layık iyi yönleri ve güzel hasletleri de vardır. Unutulmamalıdır ki, hiçbir insan kusursuz ve mükemmel değildir, olamaz da. Bunun içindir ki, "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır." sözü darbımesel olmuştur.
Bu bakımdan, bir insanın birkaç hatasından dolayı veya bize göre yanlış olan bazı davranışlarından ötürü, onun güzel yönlerine bakmamak, iyiliklerini hiçe saymak, güzel meziyetlerini dikkate almamak, düşmanca bir tavır almak, ne insafa ne vicdana sığar ne de Kur’an ve sünnetin ölçülerine uyar. Sevdiklerimizi hatalarıyla sevmek, düşmanımız bile olsa onun güzel yanlarını görüp takdir etmek şuurlu ve insaflı Müslüman’ın şiarıdır.
"Mümin, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır." (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Kemiyet ve keyfiyete hasenat noktasında nasıl misal verilebilir?
Keyfiyetli bir iyilik yani Allah’ın rızasına tevafuk etmiş bir iyilik kemiyet açısından bin tane kötülüğe galip gelebilir. Allah sayı çokluğuna değil amelin ihlas ile yapılıp yapılmadığına bakıyor. İhlasla yapılan bir gram amel ihlassız tonlarca amelden daha faziletli daha kabule şayan oluyor.
Öyle ki bazen ihlaslı bir amel insanın kurtulmasına bile vesile olabilir burada keyfiyet esas oluyor.