On Üçüncü İşaret
İçerikler
-
"Böyle hadsiz büyük hakikatleri Allahu ekber nuruyla görüp tasdik ediyor ve Allahu ekber kuvvetiyle o hakikatleri taşıyor ve Allahu ekber dairesinde yerleştiriyor." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Mümkündür. Fakat gayet azîmdir ve harikadır. Zaten böyle harika bir eser, bir harika san’atla, çok acip bir yolla olur..." Birinci Yolu izah eder misiniz?
-
"Hiçbir cihet-i imkânı olmayan ve imtinâ derecesinde müşkilâtlı ve hiçbir cihette mâkul olmayan şirk ve küfür yoludur..." İkinci Yolu izah eder misiniz?
-
"Eğer tam lâyık ve tam yerinde olan azametli ve kibriyâlı rububiyet olmazsa, o vakit her cihetçe gayr-ı mâkul ve mümteni bir yol takip etmek lâzım gelecek." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Şeytanın mühim bir desisesi insana kusurunu itiraf ettirmemesidir." İzah eder misiniz?
-
"Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak olur." Kusurunu görmemek, nasıl kusurdan büyük kusur olur?
-
"İnsanın hayat-ı içtimaiyesini ifsad eden bir desise-i şeytaniye şudur ki: Bir mü'minin bir tek seyyiesiyle bütün hasenâtını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, o mü'mine adâvet ederler..." açar mısınız?
-
"Bir mü’minin bir tek seyyiesiyle bütün hasenâtını örter. Şeytanın bu desisesini dinleyen insafsızlar, mü’mine adâvet ederler." İman ehli olmayanlar için durum nasıl?
-
"Halbuki Cenab-ı Hak, Haşir´de adalet-i mutlaka ile mizan-ı ekberinde amal-i mükellefini tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlubiyeti noktasında hükmeyler." cümlesindeki mesajı açıklar mısınız?
-
"Eğer bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır." cümlesini izah eder misiniz?
-
"... İnsan, fıtratındaki zulüm damarıyla, şeytanın telkiniyle, ...Öyle de insan, garaz damarıyla, sinek kanadı kadar bir seyyie ile dağ gibi hasenâtı örter." ifadesindeki zulüm, garaz damarları ne oluyor?
-
"Mü’min kardeşine adâvet eder, insanların hayat-ı içtimaiyesinde bir fesat âleti olur." Buradaki “fesat aleti olmak” kısmını açar mısınız?
-
"Bir hakikat-i imaniyeye dair yüzer delâil-i ispatiyenin hükmünü, nefyine delâlet eden bir emâre ile kırmak ister." Bu nasıl olabilir?
-
"Muhkemât-ı Kur’âniyenin mizanlarıyla ve Sünnet-i Seniyyenin terazileriyle a’mâl ve hâtırâtını tart. Ve Kur’ân’ı ve Sünnet-i Seniyyeyi daima rehber yap." "Kur'an ile mizan", "Sünnet ile terazi" ilişkisi bağlamında açıklar mısınız?
-
"Nâs sûresinin hısn-ı hasîni ve kale-i metîninin kapısını o on üç anahtarla aç, gir, selâmeti bul." İzah eder misiniz?