"Eğer cemaat-i İslamiyenin hacat-ı zaruriye-i diniyesi bizzat Kur’an’a müteveccih olsa idi, o Kitab-ı Mübîn, milyonlarca kitaplara taksim olunan rağbetten daha şedit bir rağbete, ihtiyaç neticesi olan bir teveccühe mazhar olur..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Eğer cemaat-i İslâmiyenin hâcât-ı zaruriye-i diniyesi bizzat Kur’ân’a müteveccih olsa idi, o Kitab-ı Mübîn, milyonlarca kitaplara taksim olunan rağbetten daha şedit bir rağbete, ihtiyaç neticesi olan bir teveccühe mazhar olur ve bu sûretle nüfus üzerinde bütün mânâsıyla hâkim ve nâfiz olurdu. Yalnız tilâvetiyle taberrük olunan bir mübarek derecesinde kalmazdı." (Sünûhat)
İnsanların ilgi ve teveccühü diğer kitaplara ve tefsirlere değil de bizzat Kur’an üzerine yoğunlaşmış olsa idi, nefislerin terbiyesi, ıslahı, nüfuz ve hâkimiyeti daha kolay ve daha mükemmel olurdu.
"Filanca ne demek istedi, bu ayeti nasıl anladı?" demek yerine, "Allah bu ayetinde neyi kasttetti?" demek ve onun rızasını aramak daha etkili daha canlı ve daha mükemmel bir iletişim sunacaktı. Ama maalesef durum böyle olmadı, insanlar diğer kitaplara ve tefsirlere rağbet ederek ayetler üzerinde bir odaklanma sağlayamadı. Sahabelerin üstün olmalarının bir sebebi, direkt ayetler üzerine yoğunlaşmış olmalarından dolayıdır.
Ayrıca tarikat şeyhlerinin sohbetleri, sair ilmi konularla fazla yormadan Kur'anın safiyetine ayna olduklarından sohbetleri daha tatlı gelmektedir. Üstadımız bu konuda şunları kaydeder:
"Bir âlim-i şeriatın vaazına nisbeten, bir tarikat şeyhinin vaazındaki olan halavet ve câzibiyet bu sırdan neşet eder." (bk. age.)
Bir ihtiyaç sevki ile ayette çözüm aramak, ayeti çok iyi anlamanın bir yoludur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kur'an okumanın önemi nedir, adabı nasıldır?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Ama maalesef durum böyle olmadı insanlar diğer kitaplara ve tefsirlere rağbet ederek ayetler üzerinde bir odaklanma sağlayamadı." Peki Bu cümleye göre Risale-i Nur da bu tefsir kategoriisine girmez mi?