"Elbette o sıfatların ve o fiillerin medar-ı zuhurları, belki medar-ı kemalleri, belki medar-ı tahakkukları olan..." Medar-ı kemal ile izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve elbette o sıfatların ve o fiillerin medar-ı zuhurları, belki medar-ı kemalleri, belki medar-ı tahakkukları olan rehber-i ekber, muallim-i ekmel ve dellâl-ı a'zam ve tılsım-ı kâinatın keşşafı ve âyine-i Samedanî ve Habib-i Rahmanî olan Muhammed aleyhissalâtü vesselâmın risaleti hiçbir cihetle inkâr edilmez." (Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, Üçüncü Nükte)
Allah’ın isim ve sıfatlarının insanların aleminde, şuurunda, zihin ve gönül dünyasında görünür, bilinir ve anlaşılır hâle gelmesinde en önemli medar ve kaynak nübüvvetin nuru ve rehberliğidir.
“Belki medar-ı kemalleri, belki medar-ı tahakkukları” ifadesi de bu anlamda kullanılmaktadır. Yani Peygamber Efendimizin (asm) rehberliği ve nuru olmazsa biz insanlar hem Allah’ın kemalini hem cemalini hem de isim ve sıfatlarını idrak edip bilemeyecektik. Allah’ın kemali sıfatlarının insanların aleminde bilinir ve görünür olmasında Peygamber Efendimizin (asm) nuru ve risaleti zaruri bir ihtiyaç oluyor.
İlahi kemale medar olma, "var etme anlamında değil bilinir ve görünür olma" anlamında kullanılıyor.
Yoksa Peygamber Efendimizin (asm) risaletinin Allah’ın kemalininin gerçek anlamda bir medarı ve var edicisi olması söz konusu değildir. Zira Allah ve onun kudsi isim ve sıfatları, hiçbir şeye muhtaç ve mahkum değildir.
"Âyinedir bu âlem, her şey Hak ile kaim,
Mir’ât-ı Muhammed’den Allah görünür dâim." (Barala Lahikası, 89. Mektup: Hulusi Bey'in Fıkrasıdır)
İlave bilgi için tıklayınız:
- HZ. MUHAMMED (ASM), ESMA-İ İLAHİYE’NİN EN MÜKEMMEL AYNASIDIR!
- HZ. MUHAMMED (ASM), YARATILIŞ MUAMMASINI VE ESMA-İ İLAHİYE'NİN SIRLARINI KEŞFEDEN ZAT!
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü