"Elhamdülillah diyerek rahat bulup yatacağım, zahmeti çekmem, vahşette kalmam. Allahü Ekber diyerek Ezan-ı Haşri işitip kalkacağım, mahşer-i ekberden çekinmem, Mescid-i Âzamdan çekilmem." Bu beytin izahını yapar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bu Söz'ün ilk bölümünde, "insanın kabir âlemine kalb rahatlığıyla gitmesini netice veren beş nokta" nazara verilirken şöyle bir ifade geçer:

"İnsandaki nihayetsiz zaiflik ve acizliği, bazı şeylerle ihsas ettirip,…, istirahata ciddî bir arzu ve bir diyâr-ı âhere gitmeye samimî bir şevk veriyor."(1)

İmanı kemale ermiş bir mü’min, kabri "bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısı" gördüğünden, ölüm hadisesiyle dünyanın sıkıntılarından kurtulup istirahat edeceği için dünyadan ayrılığın zahmetini çekmez. Ölümle gireceği o yeni beldeyi de Allah’ın mülkü ve âhirete bir geçiş âlemi olarak gördüğünden vahşete düşmez. Bu dünyada olduğu gibi, o âlemde de Rabbinin, rahmet ve inayetiyle kimsesizlik dehşetinden kurtulur. Güzel amelleri tecessüm ederek ona arkadaş olurlar. Ayrıca, derecesine göre o yeni âlemin sakinleri olan enbiya ile evliya ile ve sair ehl-i iman dostlarıyla görüşür, ünsiyet eder.

"En evvel, herkesi korkutan, en korkunç tevehhüm edilen ölümün yüzüne baktım. Nur-u Kur’ân ile gördüm ki, ölümün peçesi gerçi karanlık, siyah, çirkin ise de fakat mü’min için asıl siması nuranîdir, güzeldir gördüm. Ve çok risalelerde bu hakikati kat’î bir surette ispat etmişiz. Sekizinci Söz ve Yirminci Mektup gibi çok risalelerde izah ettiğimiz gibi; Ölüm, idam değil, firak değil, belki hayat-ı ebediyenin mukaddemesidir, mebdeidir. Ve vazife-i hayat külfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Berzah âlemine göçmüş kafile-i ahbaba kavuşmaktır.”(2)

İkinci beyitte Üstad Hazretleri sanki şöyle demektedir:

Seher vaktinde Allahu ekber sadalarıyla uyanıp camiye koşan bir mümin gibi, ben de "Ezan-ı Haşri işitip kalkacağım." Sûr-u İsrafil ile o büyük haşir meydanında toplanıldığı gün, ben de o meydana çekinerek değil, severek gideceğim. Zira namazda Rabbimin huzuruna çıkmaktan ulvî bir zevk duyduğum gibi, haşirde de bu hazzın bir başka türlüsünü tadacağım. Bütün insanların ve cinlerin, İlâhî huzurda, Allah’ın emrini ve hükmünü beklemeleri ile o büyük meydan sanki bir azim mescid gibi olacak, herkes İlâhî hükümlere itaat secdesi yapacaktır. Dünyada Allah’a secde ve itaat üzere bir ömür geçirdiğimden, Rabbimin inâyetine sığınarak o "Mescid-i Âzamdan çekilmem", yani korkarak geri durmam. Çünkü yakinen inanmışımdır ki, bu toplanmanın bir sonraki safhası “mizan”, ondan sonraki safhası ise, inşallah, sıratı geçerek “cennete varmaktır.”

Dipnotlar:

1) bk. Sözler, On yedinci Söz, Birinci Makam.

2) bk. Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem’a, Sekizinci Rica.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Dilşat

israfil (a.s.) hasirde ezan mi okuyacak.konuyu hiraz detaylandirabilirmisiniz?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale

Nasıl ki ezan sesi, bütün inanmış gönülleri coşturup, namaza koşturuyorsa, haşrin ezanı hükmünde olan İsrafilin sura üflemesi ile de bütün ölmüş insanlar coşku ile ayağa kalkacaklar ve yeni bir hayata başlayacaklardır.

İslâm literatüründe İsrafil Aleyhisselâm’ın sura üflemesiyle meydana geleceği ifade edilen haşir çağrısına “Ezan-ı haşri işitip kalkacağım” diyerek farklı bir anlam yüklüyor Üstad Hazretleri. Yoksa İsrafil (as)’in haşir sabahında gerçek anlamda bir ezan okuması kaynaklarda geçmiyor.

Sûr, kıyâmetin müthiş infilâkını belirtmek ve kıyamet koptuktan bir müddet sonra, bütün insanların dirilip Mahşer meydanında toplanmalarını sağlamak için İsrâfîl -aleyhisselâmın üfleyeceği, boynuz şeklinde bir borudur.

“Sûr, boynuz (sûretinde bir boru)dur. (Kıyâmet gününde) ona üfürülür.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 24)

Kur’ân-ı Kerîm’de Sûr’a iki kez üfleneceği haber verilmektedir. İlkinde kıyamet kopacak, ikincisinde ise diriliş gerçekleşecektir.

“Sûr’a üflenince, Allâh’ın diledikleri müstesnâ olmak üzere, göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!” (ez-Zümer, 68)

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...