“Sur” ne demektir, “sura üflenme” nasıl bir şeydir? İkinci Şua haşiyede geçen "zamansız" ifadesini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Kelime olarak sur, "seslenmek, boru, üflenince ses çıkaran boynuz" mânalarına gelir. Istılah olarak ise "kıyametin kopuşunu belirtmek ve kıyamet koptuktan sonra bütün insanların mahşer yerinde toplanmak üzere dirilmelerini netice vermek için, İsrafil (as.) tarafından üfürülecek olan boru"dur.
Hz. Peygamber (asm) bir hadislerinde surun, kendisine üflenen bir boru ve boynuz olduğunu haber vermişlerdir. (Tirmizî, "Kıyamet", 8). Fakat bu borunun mahiyet ve keyfiyeti insanlar tarafından bilinemez, dünyadaki borulara benzetilemez.
Allah’ın iki farklı yaratma tarzı vardır. Birisi ibda diğeri inşadır.
İbda tarzı yaratması, def’î ve anî bir şekilde her şeyin zamansız ve müddetsiz, yoktan var edilmesidir. Bu tarz yaratma daha çok eşyanın ilk olarak yoktan var edilmesidir. Ya da eşyaya kaynaklık eden temel maddelerin yoktan ihdasıdır. Bu tarz yaratmada insanların nazarı, talim açısından pek bir şey anlayamaz.
İnşa tarzı yaratmak ise zaman ve müddet içinde sebeplerin eli ile yaratılmasıdır. Bu tarz yaratmada talim ve terbiye esastır. Allah, inşa ile yaratmada kendi kudret ve san’at mu’cizelerini insanlara göstermek ve izhar etmek istiyor. Bu yüzden, anî ve def’î değil de belli bir plan ve zaman dâhilinde icraat yapıyor.
Ahiret hayatı dar-ı kudret olduğu için, cesetlerin ihya ve diriltilmesi, zamansız ve müddetsiz anî bir şekilde olacaktır. Orada sebepler olmayacağı için, her şey zamansız ve bir anda vuku bulacaktır. Şu ayet-i kerime de bu hakikati ifade ediyor:
"Kıyâmetin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır."(Nahl, 16/77)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü