"Eski Said’in kuvve-i hafızasından ziyade hafızam yardım etti." ifadesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem kuvve-i hafızam, musibetler neticesi olarak sönmüştü. Hem meşrebimde, yazdığım eserlerde nakil suretiyle, kale-kîle suretiyle gitmemiştim. Hem yanımda kütüb-ü hadîsiye ve siyer kitapları yoktur. Bununla beraber, 'Tevekkeltü alâllah' diyerek başladım."
"Öyle bir muvaffakiyet oldu ki, Eski Said’in kuvve-i hafızasından ziyade hafızam yardım etti. Her iki üç saatte, sür’atle otuz kırk sahife yazıldı. Bir tek saatte on beş sahife yazılıyordu."(1)
Eski Said dönemi Üstad'ın gençlik ve hafızasının çok kuvvetli ve herkesçe meşhur olduğu bir dönem iken,, On Dokuzuncu Mektub'un yazıldığı zaman ise Üstad'ın yaşlılık ve hafızanın zayıfladığı bir döneme rast geliyor.
Ama bir eser-i inayet olarak On Dokuzuncu Mektub yazılırken, Üstad'ın hafızası Eski Said’in hafızasından daha kuvvetli bir şekilde işe yaramıştır. Bu, On Dokuzuncu Mektub'un bir kerameti hükmündedir denilebilir.
(1) bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Bir ikram-ı İlâhî ve bir eser-i inâyet-i Rabbâniye.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü