"Evet, o zat, Cenab-ı Hakk'ın rızasını ve cennette mülâkat ve rü'yetiyle saadet-i ebediyeyi istiyor." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, o zât, Cenâb-ı Hakkın rızasını ve Cennette mülâkat ve rüyetiyle saadet-i ebediyeyi istiyor. Bu istenilen şeylerin icadına rahmet, hikmet, adalet gibi sayısız esbap olmadığı takdirde, o zât-ı nurânînin tek duası ve tazarru ile niyaz etmesi, Cennetin icadına ve îtâsına kâfidir. Binaenaleyh, o zâtın risaleti, imtihan ve ubudiyet için şu dünyanın kurulmasına sebep olduğu gibi, o zâtın ubudiyetinde yaptığı dua, mükâfat ve mücâzat için dâr-ı âhiretin îcadına sebep olur." (Mesnevi-i Nuriye, Reşhalar)
Burada Efendimiz (a.s.m)'ın Cenab-ı Hakkın rızasını istediği için bu kadar zahmet ve meşakkate katlandığı ve bu rızanın ve mükafatın verilmesi için de ahiretin ve cennetin yaratılması hikmete, rahmete ve adalete uygun olduğu vurgulanmıştır. Hatta sayısız rahmet, hikmet ve adalet sebepleri bulunmazsa bile, Efendimizin ahireti, cenneti ve rızasını istemesi bile başlı başına cennetin yaratılmasına kafi bir sebep teşkil etmesi gerektiği ifade edilmektedir. Dolayısıyla Efendimizin duası hürmetine bile olsa rıza diyarı olan ahiret olmalıdır ve olacaktır.
Ayrıca Efendimiz (a.s.m) Cenab-ı Hakla konuşmak ve Onun cemaliyle müşerref olmak için duada ve niyazda bulunduğu da bir hakikattir. İşte farzı muhal olarak ahiretin yaratılması için hiçbir sebep olmazsa bile, Efendimizin Cenab-ı Hakkı ahirette görmek istemesi ve Onunla konuşmak istemesi bile ahiretin yaratılmasına kafi bir sebeptir.
Ek bilgi için tıklayınız:
- "Rü'yetullah" ne demektir, izah eder misiniz?
- "Rü'yetullah"ın Keyfiyeti Nasıldır?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar