Risale-i Nur'un makamına bakıp, sırf onun yüce makamına göre hizmet etmeyi düşünmek caiz midir?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanlar mizaç ve fıtrat bakımından muhteliftir. Her insanın aynı mizaç ve fıtrat kalıbına girmesi imkansızdır. Bu sebeple insanların fıtrat ve mizacına saygılı olmak ve ona göre muamelede bulunmak zorundayız.
Mesela; bazı insanlar cehennemden korkup ibadete yönelir, bazı insanlar da cennetin sevdası ile ibadete yönelir, bazıları da Allah’ın cemaline binaen abid olur, bazıları sırf Allah’ın rızası için yapar. Burada hadsiz makamlar vardır ki, bu makamlar insanların mizaç ve fıtratının genişliği ve darlığına göre şekilleniyor. Bu sebeple bir makamı alıp, "kalıp budur, herkes böyle olmak zorundadır" demek, fıtrata uygun düşmez.
Aynı şekilde Risale-i Nurları anlamak ve ona talebe olmak noktasında da insanlar muhteliftir. Bu ihtilaf yine mizaç ve fıtratın genişliğine ve darlığına bakıyor. Bazı insanlar Risale-i Nurların makam ve makbuliyetinden etkilenir ona talebe olur; bazıları Üstad'ın şahsına meftun olur onunla Nurlara bağlanır, bazıları Risale-i Nurları hakikatleri yüzünden sever ve ona o noktada bağlanır ve hakeza.
İnsanları bir kalıba, bir mizaca hapsetmek doğru olmaz. Herkes idrak ve anlayışının seviyesine göre istifade eder ve ona göre kıymet kazanır. Bütün insanları eşitlemek ve bir sınıfa sokmak mümkün değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü