Evlenmemek fitne sebebi midir? Buna göre Nur hizmetine hayatını vakfedenlere nasıl bakmak lazımdır?
Değerli Kardeşimiz;
Evlenmek, insanlık için fıtri ve umumi bir yoldur, bunun aksini savunup bütün insanları bekâr kalmaya davet etmek, hem fıtrata hem de İslam’a zıt bir yaklaşım olur. Onun için bu hususta asıl ve doğru olan ve herkesin gidebileceği yol aile kurmaktır.
Ama bu genel kural, bazı hususi durumlarda ve bazı hususi şahıslarda geçerli olmayabilir. İşte evlenmeye teşvik eden hadisler genel durum için, evlenmemeyi teşvik eden hadisler ise özel şahıs ve durumlar içindir.
İmam-ı Gazalî’nin Huzeyfe’den ve Ebû Umame’den (ra) rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyuruyor:
"Hicri ikinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, geçim derdi az ve çoluk çocuğu olmayan kimsedir."
Yine İmam-ı Gazalî’nin Ebû Hüreyre’den rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyuruyor:
"Bir zaman gelecek; kişinin helâki karısının, anne ve babasının ve çocuklarının elinde olacak. Çünkü bunlar onu fakirlikle ayıplarlar. Ve gücünün yetmediği şeyleri kendisinden isterler. Adam da bu sebeple tehlikeli işlere girer. Böylece dini gider, kendisi de helâk olur." (İhya, II/66)
Burada Peygamber Efendimiz (asv) umumi olarak herkesi evlenmemeye teşvik etmiyor. Bu dönemlerde insanların çoğu geçim belası yüzünden haramlara ve dünyaya dalacağını haber veriyor. Burada hadisler hayatın bir takım realitelerine işaret ediyor. Ve belalara karşı bizi tedbirli olmaya davet ediyor. Onun için bizde tedbir olarak evlenirken dindar, şuurlu ve kanaatkâr bir eşle evlenmeliyiz; yoksa çok sıkıntı ve haramlara girme riski vardır.
Sahabeler içinde Ashab-ı Suffa denilen sadece ilim ve hizmet ile meşgul olup içtimai hayata girmeyen sahabeler de vardır. Bu sahabeler evlenmez, iş ile meşgul olmaz geçimlerini ise ümmet temin ederdi.
Bizdeki "vakıflık müessesesi" sahabelerdeki suffaya benzer. Vakıf ağabeylerin de bu zamanda ciddi bir fedakarlık ile her şeyden tecerrüt ile hizmet etmeleri, suffa sahabelerinin bu zamandaki bir cilvesi ve modeli hükmündedir. Yani vakıflık müessesesinin karşılığı ve dayanağı sünnette ve sahabelerde vardır, meşru ve müstahsen bir kurumdur.
Özet olarak, evlenmek genel bir kaide ve sünnet iken, bazı özel şahıslara ve özel durumlara sünnet ve kaide olmayabiliyor. Her iki hale işaret eden hadisler de mevcuttur. Bu hadisler birbiri ile çelişmiyor, iki farklı realiteye işaret ediyor denilmelidir. Hizmet için bekâr kalan bir Nur talebesi de bu halini genelleyemez, yani herkesi bekâr kalıp hizmet etmeye teşvik edemez, bu da yanlış bir tutumdur.
İnsanların mizaç ve fıtratları farklıdır, evlenmek birisi için vacip iken diğeri için tersi olabilir. Ama insanlığın geneli için sünnet olduğu aşikardır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü