"Ey talib-i hakikat! Madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftır. Bazen hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen." ifadesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Hak: “Doğru, hak.” (Batılın zıddı.)
Ehak: “Daha doğru, en doğru. Hak olmada ileri derece.”
"Ey talib-i hakikat! Madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftır.
Bazen hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen." (Sözler, Lemeât, Hakkı bulduktan sonra ehak için ihtilâfı çıkarma.)
İnsan bazen daha iyiyi ve daha güzelini ararken, iyiden ve güzelden mahrum olabilir. Hatta bu manada “Daha iyi, iyinin düşmanıdır.” denilir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur:
"En zayıfınıza göre yürüyün." (bk. Sahavî, el-Makasıdu’l-Hasene, 1/133-Şamile)
Hızlı yürümek iyidir; ama bu yürüyüş bazılarını kafileden ayıracaksa, zarar verir.
İnsan kendine ait hususlarda tavizsiz olabilir, en iyi ve en güzeli arayabilir ve aramalıdır da. Ama başkalarına karşı müsamahalı olmak daha idealdir. Hak yolda farklı metotlarla hizmet veren kişiler hakta ittifak etmişlerdir. Benim tarzım ehaktır, en güzelidir deseler ihtilafa düşerler.
Bu bakış açısını yakalayan zatlar uyumlu olurlar, problem olmadıkları gibi problem çözücü kimlikleriyle öne çıkarlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Allah razı olsun
Her müslim kendi meslek, mezhebine demeli: "İşte bu haktır, başkasına ilişmem. Başkaları güzelse benim en güzelidir." (Lemaat) bu söze nazaran " ehakta ihtilaftır" kelimeskeli Allah razı olsun izâhınızı nasıl değerlendirelim? (Benim tarzım ehaktır, en güzelidir deseler ihtilafa düşerler.)
Ben de acizane Asrı Saadet'ten şöyle bir misal vermek istiyorum: Hudeybiye Anlaşmasında Peygamberimiz (sav) Bismillahirrahmanirrahim yazdırınca henüz müslüman olmayan Süheyl (ra)besmeleye karşı çıktı. Ve 'Bismikeallahümme' de anlaşıldı. Ehak olan besmelenin yazılması idi ama ihtilaf olunca Hak olan bismikeallahümme de karar kılındı. Hak; ehaktan daha ehak oldu. 'Muhammedur Rasulullah ' ifadesi kabul görmeyince Efendimiz ' Muhammed İbn-i Abdullah' lafzına razı oldu. Çünkü o da Hak. Ehak olan o anlaşmaya Muhammedur Rasulullah yazılması idi ama orada ihtilaf çıkınca Hak olan 'Abdullah 'ın oğlu Muhammed' lafzı yazıldı. Şimdi Hak' da ittifak edildi. Hak;ehakdan daha ehak oldu. Zaten Anlaşmanın neticelerini okuyunca Üstadın bu ifadelerinin ne kadar hakikatli olduğunu görmüş oluyoruz. Vesselam