"Felsefe talebesiyle medeniyet tilmizleri, Müslümanları ecnebi âdetlerine ittiba ile şeair-i İslâmiyeyi terk etmeye davet ettiklerinde, Kur'an Nurcuları böylece müdafaada bulunurlar." Kur'an sadece Nurcuları mı müdafaa ediyor?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Burada kast edilen mana, "Felsefe talebesiyle medeniyet tilmizleri, Müslümanları ecnebi âdetlerine ittiba ile şeair-i İslâmiyeyi terk etmeye davet ettiklerinde, Nurcular Kur'an'ı “Eğer dünyadan zeval ve ölümü ve insandan acz ve fakrı kaldırmaya iktidarınız varsa pekâlâ, dini de terk ediniz, şeairi de kaldırınız. Ve illâ dilinizi kesin, konuşmayınız...” diyerek böylece müdafaada bulunurlar demek isteniyor. Çünkü günümüzde iman hakikatlarını açıklayan sadece Nur talebeleridir. Yani, metinde Kur'an sadece Nurcuları müdafa eder gibi böyle bir ifade geçmiyor.

Ayrıca, Üstadımızın ifadesi ile Risale-i Nur mal-ı umumidir, belli bir zümre ya da belli bir gurubun özeli değildir. Bu yüzden "Kur’an Nurcuları" ifadesini belli bir cemaat, belli bir gurup şeklinde anlamamak gerekiyor.

Risale-i Nur mesleği tarikatta olduğu gibi belli bir yolu belli bir meşrebi takip eden bir tefsir değildir. Risale-i Nur'un en büyük derdi, Kur’an’ın mucizevi ve evrensel hakikatlerini insanlara duyurmak ve kabul ettirmektir. Bunun dışında özel bir virdi özel bir meşrebi özel bir terbiye metodu bulunmuyor.

Mesela, Nur talebesi olmanın şartı olarak "farzları yapmak, kebairi terk etmek" olarak ifade ediliyor. Bu zaten dinin bizzat emrettiği şeylerdir. Hâliyle "Nurcu" ifadesini Kur’an şakirdi ya da Kur'an talebesi olarak anlamak gerekir, diye düşünüyoruz.

“Eğer dünyadan zeval ve ölümü ve insandan acz ve fakrı kaldırmaya iktidarınız varsa pekâlâ, dini de terk ediniz, şeairi de kaldırınız. Ve illâ dilinizi kesin, konuşmayınız...” (1)

ifadeleri de zaten her insanın altına imza atacağı evrensel sözlerdir.

(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 1.470
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Nurun fedaisi
Yukarıda 《Mesela, Nur talebesi olmanın şartı olarak "farzları yapmak, kebairi terk etmek" olarak ifade ediliyor. Bu zaten dinin bizzat emrettiği şeylerdir. Hâliyle "Nurcu" ifadesini Kur’an şakirdi ya da talebesi olarak anlamak gerekir, diye düşünüyoruz.》demişsiniz.. ama Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Mektubat'ta talebe şartı.. dostun hassası.. kardeş.. vs. Şartlar ve gereksinimler ileri sürüyor.. Siz ise biraz sanki hafifletmişsiniz.. Meselâ eskiden yazı hizmeti de o şartlara dahil miydi? Bunu kesretle söyleyenler ve hâlâ devam ettiğini söyleyenler var.. Burayı açarsanız İnşâallah mesele hallolur.. Cevap verirseniz sevinirim.. Selam ve dua ile..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Nur talebeliğinin şartından birisidir "farzları yapmak, kebairi terk etmek" bunun yanında Risale-i Nurun neşri ve Risale-i Nura olan sadakatte gereklidir. Yazana saygı duymakla birlikte günümüzde yazmanın talebe şartlarından olmadığını düşünüyoruz çünkü o zamanda yazmanın mantığı matbaada basılamamasıydı. Şimdi her matbaa basıyor. Ama hattı Kur'an her daim geçerlidir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...