"Hamd ve şükürleri iktiza edenlerden birisi de hakîmiyettir... İnsanın aklı da hakîmiyetin letaifiyle zevk alır, telezzüz eder." Aklın zevk almasını izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve kezâ, kâinatta mündemiç hikmetlerin bütün envâ ve efradı adedince hamd ve şükürleri iktiza edenlerden birisi de hakîmiyettir. Zira insanın nefsi, Rahmâniyetin cilveleriyle, kalbi de Rahîmiyetin tecelliyatıyla nimetlendikleri gibi, insanın aklı da hakîmiyetin letaifiyle zevk alır, telezzüz eder. İşte, bu itibarla ağız dolusu ile 'Elhamdü lillâh' söylemekle hamd ü senâları istilzam eder."(1)
Hakîm ismi hikmetle muttasıf olan ve mevcudatın hakikatine ve hikmetlerine vâkıf olan, iş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan demektir. Hakim ismi kainattaki bütün mahlûkatı ve eşyayı hikmet ve fayda ile donatmış ve insan aklına geniş bir sofra yapmıştır.
Hakîm; “Hüküm ve hikmet sahibi.” “Her şeyi olduğu gibi bilen.” “Gerekeni en güzel ve en faydalı şekilde yapan” demektir.
Şu görünen varlık âlemine, kitab-ı âlem denildiği gibi, ilâhî fermanın bir ismi de Kur’ân-ı Hakîm’dir. Kur’ân’ın bütün emir ve yasaklarının insanın faydasına olduğunun en açık bir delili, şu kâinat kitabının ilim ve hikmetle âdeta kaynaşmasıdır.
Her bir fen, bu âlem kitabındaki sonsuz hikmetlerin sadece bir yönünü açıklamaya çalışır. Bitkilerden, hayvanlardan, denizlere, yer altına ve yıldızlara kadar her âlem, ayrı bir ilim dalının konusu olmuş ve her biri hakkında yüzlerce, binlerce kitap yazılmıştır. Âlemin bir küçük misali olan insanın derisi, iç organları, kalbi, gözü, kulağı ayrı birer ilim dalının inceleme konusudur. Şu âlemde, her şeyin nice hikmetlerle dolu olduğunu gören insanoğlu, kendisini gayesiz, faydasız kabul edemez. Boş şeylerle uğraşıp ömrünü zayi edemez.
Ruhun hanesi olan beden, bu kadar hikmetli yapıldığına göre, o hanede tasarruf eden ruh nasıl hikmetsiz olabilir!?..
İnsan ruhunun ve kalbinin de hikmetli bir yol tutmaları, ancak Kur’ân-ı Hakîm’e uymalarıyla mümkündür. Hakîm isminden gerekli dersi alan bir mü’min, her şeyi hikmetle yapan ve insanın ruhunda ve bedeninde nice hikmet cilveleri sergileyen Rabbinin hikmetine uygun hareket etmeye gayret gösterecek, faydalı işler yapacak, boş ve zararlı şeylerden sakınarak ahireti için azamî derecede sevap kazanmaya çalışacaktır.
Rezzak ismi, yeryüzünü nasıl midenin ihtiyacı olan rızıklar ile donatmış ise, aynı şekilde Hakim ismi de bütün eşyayı hikmet ve faydalar ile donatarak akıl midesine hikmet rızıklarını takdim etmiştir. Mide nasıl rızıklardan istifade etmekle keyif ve lezzet alıyorsa, aynı şekilde akıl da eşyanın üstündeki hikmet ve faydaları tefekkür ettikçe keyif ve lezzet alır. Mideye sunulan rızıklar nasıl hamd ve şükrü iktiza ediyor ise, aynı şekilde akla takdim edilen hikmet ve faydalar da hamd ve şükrü iktiza ediyor..
(1) bk. Şualar, Sekizinci Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü