"Hâkim-i Hakem-i Hakîm-i Zülcelâli ve’l-Cemal" İfadesini, isimlerin manalarını ve farklarını izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Hakem: “Hükmeden, hakkı yerine getiren.” “Hükümlerinde zulüm bulunmayan.” “Haklı ve haksızı ayırt eden.”

Hak ile batılın, yanlış ile doğrunun, iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin, arasında tek hakem, yani ayırt edici Allah’tır. Şayet bu isimin tecellisi olmasa idi, biz neyin hak, neyin batıl olduğunu hiçbir zaman bilemeyecektik. Ayrıca insanlar bir şeyde ihtilafa düştükleri zaman neyin doğru ve hak olduğunu, kimin haklı kimin haksız olduğunu ancak Allah’ın hakemliğinde, yani O’nun hükümlerini esas almakla halledebilirler.

Bu isim yâd edilirken, hayalimiz bizi mahşer meydanına götürür. O dehşetli meydana çıkış, ilâhî bir hükümle olduğu gibi, orada belli bir süre beklenmesi de yine ilâhî irade ve hüküm iledir. Bu hükmün icra edilmesiyle, dünya tarlasının bütün mahsulleri bir araya toplanır. İlâhî hâkimiyet karşısında herkesin aciz ve zelil kaldığı, olanca ağırlığıyla hissettirilir.

Bunu takiben mizan kurulur ve “hükmün ancak Allah’a ait olduğu” bütün azametiyle herkese gösterilir. Daha sonra, yine Allah’ın hükmüyle, bir kısım insanlar doğrudan cennete giderler. Bir kısmı, günahları kadar yanmak üzere cehenneme gönderilirler. Bir başka gurubun ise ebedî olarak cehennemde kalmalarına hükmedilir.

Elbette ki, bu ismin tecellisi sadece ahirete mahsus değildir. Bu dünyada da bütün varlıklar bu ismin tecellisine mazhardırlar. İnsanı misal alarak konuşalım: İnsanoğlunun dünyaya gelişi gibi ölümü de ilâhî hüküm iledir. Organlarının yerleri, şekilleri, büyüklükleri, vazifeleri hep ilâhî hüküm ile tahakkuk etmiştir. Diğer bütün varlıklar da, Allah’ın taktir ettiği özelliklere sahip olur ve O’nun hükmü altında vazife görürler.

Hâkim; “Hüküm ve hikmet sahibi.” “Her şeyi olduğu gibi bilen.” “Gerekeni en güzel ve en faydalı şekilde yapan” demektir. Haklı ve haksızı ayırıp hak ve adalet üzere hükmeden. Başkasını müdahale ettirmeden idare eden…

Cenab-ı Hakk'a ait olan "Hâkim" sıfatı Kur'ân-ı Kerim'de seksen altı defa zikredilmiştir. Bu isimde daha ziyade galibiyet ve hükümranlık manası hükmediyor. Kâinattaki her şey Allah’ın hâkimiyeti ve galebesi altındadır; hiçbir şey O’nun hâkimiyetinin haricine çıkamaz.

Şu görünen varlık âlemine, kitab-ı âlem denildiği gibi, ilâhî fermanın bir ismi de Kur’ân-ı Hakîm’dir. Kur’ân’ın bütün emir ve yasaklarının insanın faydasına olduğunun en açık bir delili, şu kâinat kitabının adeta ilim ve hikmetle kaynaşmasıdır.

Her bir fen, kâinat kitabındaki sonsuz hikmetlerin sadece bir yönünü açıklamaya çalışır. Bitkilerden, hayvanlardan, denizlere, yer altına ve yıldızlara kadar her âlem, ayrı bir ilim dalının konusu olmuş ve her biri hakkında yüzlerce, binlerce kitap yazılmıştır. Âlemin bir küçük misali olan insanın derisi, iç organları, kalbi, gözü, kulağı ayrı birer ilim dalının inceleme konusudur. Şu âlemde, her şeyin nice hikmetlerle dolu olduğunu gören insanoğlu, kendisini gayesiz, faydasız ve hikmetsiz kabul edemez. Boş şeylerle uğraşıp ömrünü zayi edemez.

Rezzak ismi, yeryüzünü nasıl midenin ihtiyacı olan rızıklar ile donatmış ise, aynı şekilde Hakîm ismi de bütün eşyayı hikmet ve faydalar ile donatarak akıl midesine hikmet rızıklarını takdim etmiştir. Mide nasıl rızıklardan istifade etmekle keyif ve lezzet alıyorsa, aynı şekilde akıl da eşyanın üstündeki hikmet ve faydaları tefekkür ettikçe keyif ve lezzet alır. Mideye sunulan rızıklar nasıl hamd ve şükrü iktiza ediyor ise, aynı şekilde akla takdim edilen hikmet ve faydalar da hamd ve şükrü iktiza ediyor.

Yalnız bu isimler girift bir şekilde tecelli ederse, farklarına iyi dikkat etmek gerekir. "Allah hükmederken, hikmetli olarak hükmeder" dediğimiz zaman, bu üç ismi cem etmiş oluyoruz. Allah, hikmetli ve adil hüküm verir. O zaman "Hakem" ile "Hakîm" aynı fiil içinde iç içe girift bir şekilde tecelli etmiş olur. Bütün isimlerde bu mana vardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...