"Hatta silsile-i felsefenin en mükemmel fertleri ve o silsilenin dâhileri olan Eflatun ve Aristo, İbn-i Sina ve Farabi gibi adamlar..." Bu zevatın fikir ve düşüncelerini ve hak dinlerle olan münasebetlerini kısaca alabilir miyiz?
Değerli Kardeşimiz;
Felsefeciler temelde ikiye ayrılıyor. Meşaiyyun, İşrakiyyun.
Meşaiyyun ekolüne mensup olanlar, sadece akılla hakikati bulmaya çalışıyorlar (Aristo mektebi).
İşrakiyyun ise insanın manen terbiye edilmesi ve ahlakının güzelleştirilmesiyle hakikate ulaşmasına çalışanlardır (Eflatun mektebi).
Eflatun: İlk çağ Yunan filozoflarındandır. Akıl, gözlem ve tecrübe yöntemlerinden hareketle hocası Socrates gibi bazı temel hakikatlere ulaşmıştır. Bu dünyanın geçici değerlerine fazla önem vermeyen, ebedî saadete ermek için dini esaslara uyulması gerektiğini eserlerinde devamlı dile getiren bir düşünürdür. Cemiyette her türlü kötülüğün dine ve mukaddes şeylere inanmamaktan doğduğunu "Devlet" adlı eserinde açıkça ifade eder.
Eflâtun, düşüncelerini iki kişiyi konuşturarak dile getirir. Bu yüzden eserlerine "Diyaloglar" adı verilmiştir. "Devlet", "Devlet Adamı" ve "Kanunlar" en önemli eserleridir.
Aristo: Müslüman filozoflar üzerinde önemli etkileri olan bir Yunan filozofudur. Eflâtun’un en seçkin talebesi olmasına rağmen, onun felsefi sistemini tenkit ederek ona rakib olmuş, kendi okulunu kurarak dersler vermiştir. Mantık, fizik, metafizik ve ahlak konularında dört yüze yakın eser yazmıştır. "Organon" ve "Metafizika" en meşhur eserlerindendir.
Aristo, derslerini gezinerek verdiğinden, onun kurmuş olduğu felsefe ekolüne “Periotos” (Yürüyen) adı verildi. Daha sonraları Aristo felsefesini benimseyen İslam filozoflarına da bu yüzden “Meşâiyyûn” (Yürüyenler) denilmiştir.
İmam Gazzalî Hazretleri, Aristo’ya ve ona tabi olan Farabî ile İbn Sina’ya şu üç husustaki sapık görüşlerinden dolayı şiddetle karşı çıkmıştır:
a. "Haşir cismanî değildir. İnsanlar cesetleriyle değil, yalnız ruhlarıyla haşr olunurlar."
b. "Allah külli şeyleri bilir, fakat cüzî şeyleri bilmez."
c. "Bu âlem kadimdir (ezelîdir)."
İbn-i Sina: Farabi’den sonra Meşşâî felsefe ekolünün en büyük filozofu ve Orta Çağ tıbbının en önemli ismidir. İbn-i Sina ilk tahsilini Buhara’da gördü. Çeşitli hocalardan matematik, fıkıh, kelam, mantık ve felsefe dersleri aldı.
Büyük bir filozof olduğu kadar ünlü bir hekim de olan İbn-i Sina, tıp alanındaki eserleriyle İslam dünyasının yanında Avrupa’yı da derinden etkiledi. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutuldu. İbn-i Sina’nın tıp, mantık, felsefe, fizik, tabiat, psikoloji gibi dallarda iki yüzden fazla eseri vardır.
Farâbî: Türkistan’ın Farab şehrinde doğdu. Aristo felsefesine odaklandı ve “İkinci Aristo” olarak tanındı. Ömrünün son yıllarını Halep’te geçirdi ve en önemli eserlerini burada yazdı. Tabiat bilimleri ve felsefe tarihi alanında yüze yakın eseri vardır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü