"Havada sebatsız vücudları bulunan hurûfâtın, kudsiyet keyfiyetiyle, bu sırr-ı imtisâle göre, çok tesirât-ı hâriciyeye ve hâsiyât-ı maddiyata inkılâb ve..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Meselâ, âhize ve nâkıle radyo makineleri vasıtasıyla, havanın hangi yerinde olursa olsun, bir nutk-u beşerî bütün küre-i arzın her tarafından -radyo âhizeleri bulunmak şartıyla- zamansız, aynı nutuk, aynı anda, her bir yerde işitilmesi, emr-i kün feyekûn'un cilvesine ne derece kemâl-i imtisâl ile her bir zerre-i havâiyede itaat ettiğini gösterdiği gibi; havada sebatsız vücudları bulunan hurûfâtın, kudsiyet keyfiyetiyle, bu sırr-ı imtisâle göre, çok tesirât-ı hâriciyeye ve hâsiyât-ı maddiyata inkılâb ve gaybı şehâdete tahavvül ettirir bir hâsiyet onlarda görünüyor."(1)
Allah’ın yaratmasındaki mutlak kolaylık, kâinatın bazı sayfalarında daha parlak bir şekilde görülüyor. Hava tabakası bunların en parlak ve en güzel olanıdır. Mesela, telefonda konuşulan bir cümlenin aynı ile dünyanın öbür ucuna bir anda gitmesi, Allah’ın kudretinin hava sayfasında ne denli kolay ve mükemmel tecelli ettiğini gösteren muazzam bir tablodur.
Hava unsurundan bir parça hüve, yani bir nefeslik kelam, nasıl maddî hava unsurunda birçok mucizevi işlere ve vazifelere mazhar oluyor ise, bir kelamın birçok kulağa eksilmeden, bölünmeden ve aynı anda gitmesi gibi, aynı şekilde hava unsuru bir bütün olarak mana ve misal âlemin de birçok hakikatlerin anahtarı oluyor. Hava letafet noktasından mana ve misal âlemine çok benziyor, bu noktada o âlemlerin anlaşılmasında bir mikyas oluyor.
Burada bir "elhamdülillah" demek, ahirette çok büyük nimetlerin teşekkül etmesine bir anahtar ve vesile olabiliyor. Yani ağızdan çıkan bir zikir kelamı, zahirde çok basit ve zayıf gibi görünse de hakikatte Allah’ın "kün" yani “ol’” emri ile çok büyük hakikatlere sebebiyet verebiliyor.
Bu dünyada ağızdan çıkan kelime-i tevhidin, beka âleminde ebedî bir mülke dönüşmesi ve değişmesi gibi...
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü